7 Haziran 1945 Lefkoşa doğumlu güzel yıldız, Londra’da bulunan Morris Kuaför Okulu’ndan mezun oldu. Orada yaşayan bir Türk’le evlendi ve Zümrüt isimli bir kız çocuk sahibi oldu. Eşinden ayrılarak Türkiye’ye striptiz yıldızı olarak geldi. 1967 yılında Evlat Uğruna isimli filmde küçük bir rol alarak Yeşilçam kariyerine başladı. Can-Sel ismini kullandığı ilk filmlerinde küçük rollerde soyundu. Yoğun geçen kariyerinin ilk beş yılında (90 film) kah ikinci kadın konumunda yan rollerde kah önemli jönlere eşlik ettiği başrollerde yer alarak ismini geniş kitlelere duyurdu.
Cansel, dans sahnesinden geldiği için rahattır. Böylece türden türe (Dram, Melodram, Avantür, Güldürü) rahatlıkla geçebilen bir oyuncudur. Rol aldığı filmlerde sıklıkla şarkı söylemiş ve dans etmiştir. Kanımca kendisine en çok yakışan yer sahnedir. Mevzubahis filmlerde Behiye Aksoy, Nesrin Sipahi, Şükran Ay, Belkıs Özener, Kamuran Akkor, Zerrin Zeren, Nermin Candan gibi ses sanatçılarının şarkılarına gazino ve kulüp sahnelerinde eşlik etmiştir. Cansel’in boy gösterdiği bu klasikleşmiş sahnelerde yankılanan ölümsüz melodiler izleyiciye her daim keyifli anlar yaşatmıştır.
60’ların ikinci yarısından itibaren pek çok Yeşilçam yıldızı sahnelere çıkıp şarkılar söylemekte ve plaklar doldurmaktadır. Feri Cansel, ününün doruğunda olduğu 70’lerin ilk yarısında gelen teklifleri değerlendirerek modaya uyar ve sahnelere adım atar. Böylece ününü paraya tahvil eder. 13 Mart 1974 tarihli tarihli HEY dergisinde yer alan haberden aktaralım:
FERİ CANSEL ANADOLU YOLLARINDA: Sahneden sinemaya geçen, sinemada başroller oynarken sahneye transfer olan giderek iki işi birarada yürütmeye başlayan Feri Cansel yeni mesleğinin gereği olarak bir Anadolu turnesine çıktı. Bir ay süreyle birçok ilde konserler verecek Kıbrıs’lı yıldız için bu turne, görmediği şehirleri görüp tanımak bakımından da faydalı oluyor. Şarkıcılık macerasının cinayete kurban gideceği 1983 yılına kadar devam edeceğini düşünürsek yaklaşık 10 yıllık süreçte başta büyük şehirlerde olmak üzere pek çok mekanda sahneye çıktığını görüyoruz. Dönemin gazino afişleri incelendiğinde ismi Playboy Kulüp, Çakıl Müzikholü ve Urcan Gazinosu gibi mekanlarda göze çarpıyor.
Yayınlanan sanatçı / orkestra görselleri ve değerli müzisyenlerin paylaştıkları anektodlarla bir döneme ışık tutan Facebook grubu Eski Orkestralar, Gruplar, Müzisyenler, Şarkıcılar Paylaşım Platformu üzerinden ulaşıp görüşlerini aldığım müzisyen dostları, bakın nasıl da özlemle yad ediyor sanatçımızı:
Feri Cansel’ e eşlik eden kadro: Nuri Akman (Bas Gitar), Uğur Esmer (Bateri), Mustafa Akkuş (Gitar), Servet Demircan (Org) Mekan: Karadeniz Pavyon
Yıl: 70’lerin sonu, 80’lerin başı
Mustafa Akkuş: Rahmetliyle Ankara Maltepe’deki Karadeniz Pavyonda çalıştım. Orkestranın ismi yoktu. Davulda Uğur Esmer, Org – Servet Demircan, Bas Gitar – Nuri Akman ve Gitarda ben. Bazı dönemlerde Sax takviyesi olurdu. Rahmetlinin sahne hakimiyeti çok iyiydi. Repertuar o dönemin güncel pop parçalarıydı. Bir kaç sezon çalıştık. Aynı gazinodan Kibariye, Güler Işık sonraları şöhret oldu. Bir ara Dursun Salkım da çalıştı. 1977 -1983 yılları arasında tahminim üç sezon çalıştık.
Süleyman Orgin: Bursa Köşk Gazinosu’nda aralıklarla 2-3 kez kendisiyle çalıştım. İyi insandı rahmetli. Kendisi bir ses sanatçısı olmadığının bilincinde, kaprissiz, uyumlu bir insandı. Arkasındaki orkestranın kıymetini bilir hiçbir sorun çıkarmazdı. Zaten yazdırdığı partiler çalınırdı herhangi bir ton arama derdinde falan olmazdı.
Adil Kölüksüz (Bateri), Cengiz Baba (Gitar), Feri Cansel (Vokal), Tekin Akbaş (Gitar), Feridun Yurdakul (Org) Mekan: Gazino Kristal Yıl: 1981
Adil Kölüksüz: Sabahattin Bey, yanlış hatırlamıyorsam yıl 1981 olması lazım. Kendisi ile 2-3 aylık bir program yaptık. Günün popüler parçalarını seslendirirdi. Allah rahmet eylesin. Delikanlı kadın dediğimiz tipler var ya sözü-sohbeti çekilir, dobra dobra herşeyi suratınıza söyler, işte onlardan biri idi bana göre. Rahmeti ve toprağı bol olsun. Selam ve saygılarımla…
Zafer Şener: 1980 yılının başlarında Paşam Müzikhol’de eşlik etmiştim. Gözü gönlü tok, mert bir kadındı. Allah gani gani rahmet eylesin. Kendisine münhasır bestelenmiş şarkı var mıydı hatırlamıyorum Sabahattin kardeşim. Fakat çalıştığımız sürece her gece başka şarkıcıdan duymadığım ‘’Yanıma Yanıma Gel Yanıma’’ diye nakaratı olan ritmik bir şarkı söylüyordu. Bu arada hafifçe eğilerek seksi kalçalarını ritme uygun bir şekilde sağa sola sallaması da orkestra dahil tüm erkeklerin yüreğini hoplatırdı. Hayvan sevgisini hatırlıyorum. Cici bir köpeği vardı. Allah rahmet eylesin.
Cumhur Hunuma: Yılını hatırlamıyorum da 80’lerin başı… Bulvar gazinosunda eşlik etmiştik Grup Sentez olarak… Dünyanın alaturası çıkardı,1 kuruşunu almazdı… Işığı bol olsun…
Manuk Hamparsumyan: Selam. Ben uzun zaman Çakıl Gazinosu’nda Kare As Orkestrası’nda çalarken Feri Cansel’e cok eşlik ettik. Sevimli ve neşeli bir insandı. Her ne kadar doğru şarkı söyleme zorluğu olsa da iyi kalpliliği ile onu kapatmasını çok iyi becerirdi. Nur içinde yatsın.
Oğuz Kayhan: Bebek Belediye Gazinosu’nda beraber çalıştık, tahminimce 1972 – 1974 arası. Çetin İnöntepe Orkestrası ile 10 gün eşlik etmiştik. Ondan sonra yine 10 gün Mine Mutlu’ya Tunç Oral’a eşlik ettik. Orkestraya provaya gelmişlerdi. Ellerinde ne bir nota ne bir partisyon ne de söyleyecekleri şarkıların tonları vardı. Orhan Gencebay’ın 45lik plakları var. Kaderimin Oyunu, Bir Teselli Ver gibi plaklar… Gerisini siz düşünün. Fakat ben çok yardımcı oldum, Feri olsun Mine olsun. 10 günlük çalışma için 30,000 tl almışlar. Çok önceden peşin almışlar. Çalışıp gittiler. Tunç Oral’a gelince, o zaten Selimiye’den mahalle arkadaşımdı. Beni görünce çok sevindi. Hey gidi günler. O zaman İstanbul İstanbul’du.
Reşat Demirkol: 80’lerin başında Ankara Balin’de 100 Yıl Ork. ile eşlik etmiştik. Işıklar içinde uyusun.
ve Feri Cansel – Şuh Rakkase Kaset Olarak Basılır…
Plak sektörü 70’lerin ikinci yarısında kasete yenik düşecek ve bu döneme denk gelen Cansel, kendisinden önceki yeşilçam yıldızlarının aksine 45’lik plak yapma şansına sahip olamayacak ve şarkıcılık kariyerinde farklı bir boyuta geçemeyecektir. O dönemden elimizdeki tek materyal Almanya’da yayınlanan kaset Şuh Rakkase (1978) Cansel’in şarkıcılık performansıyla ilgili ipuçları verir. Bu eğlenceli albümde erotik, cilveli, esprili, dobra ve nüktedan bir Feri Cansel ile karşılaşırız. Teatral yorumlarla ilgi çeken albüm, türkülerin ve dönemin popüler hit şarkılarının icrasından oluşur. Şuh Rakkase karakteri parodilendirilmiş, bu karaktere uygun olarak şarkı sözleri ‘’tornistan’’ edilmiş ve bazı eserlerin nakarattan sonraki bölümlerine ek sözler yazılmıştır. Erotik Furya’nın müziğe sıçraması olarak niteleyebileceğimiz bu ilginç albümdeki dikkat çeken bölümleri siz okuyucularımızla paylaşarak albümü mercek altına alalım.
Albümün açılış şarkısı Bizim Düğün Ne Zaman (Orjinali: Dere Geliyor Dere) nasıl bir albümle karşılacağını bilmeyen dinleyici şaşırtır:
Yataklara At / Şefkate ihtiyacım Var / Üzerime Titre / Kulunçlarımı Kır / Yavrum Ohhh / Fena Oluyorum Ohhh / Hadi Yavrum Ohhh / Ahhh
Bu muzip başlangıçtan sonra 70’lerin erotik klasiği Lambaya Püf De başlar. Kulak verelim:
Mumlara Püf De / Püf Deme Oh De / Perdeyi Ört ulan / Örtme De Aç Ulan / Kol Basıyor / Haydi Yeter Artık / Ohhh
Esin Afşar’ın hit şarkısı Zühtü de ise sitemkar bir tavır takınılır: Ben Uçkuru (Ah Niye Sana Kanıp Uçkuru Çözdüm Zühtü) / Ben Uçkuru (Ah Nasıl Kandım, Kör Ol E Mi Zühtü !) / Ben Uçkuru, Ben Uçkuru Çözemedim İpektende Zühtü
Oy Farfara’ da ise Cansel yine rahat durmaz: Aaaa Annem Duyacak / Kötü Olacak / Sonra Ben Komşulara Ne Derim? / Yapma / Yalvarma Bana / İstemiyorum / Gelmeyeceğim
Asu Maralman’ın hit şarkısı Bal Gibi Olur’da nükteden ve tuttuğunu koparan bir hal içersindedir: Olur Olur Bal Gibi Olur / Kalplerimiz Yatağı Bulur
Nilüfer’in hit şarkısı Kim Arar Söyle Kim Arar’da aynı minvalde devam eder: Ne Demişler Paradan Haber Ver / Boşver Aşkı, Boşver Sevdayı / Herşey Para Bu Dünyada
Kim Arar Söyle Kim Arar / Parasız Adamı Kim Arar / Seni Bir Gün Görmesem / Bağrım Yanar
Lingo Lingo Şişeler’in vukuatsız icrası ile kasetin A yüzü sona erer. B yüzünün ilk şarkısı olarak Hümeyra’nın klasikleşmiş şarkısı Sakla Sakla Onu Bana Sakla ( Orjinali: Onu Bana Sakla) da erkeklere öğüt verir: Neyi Saklayacağınızı Biliyorsunuz Değil Mi? / Aslında Sizi Seven Bir Kadının Ne Parayla ne Pulla Hiçbir İlişkisi Yoktur / Sevgi Ister, Şefkat İster, Ilgi Ister
Erol Evgin’in Sen Olmasan Canım Bu Hayat Çekilmez (Orjinali: Sevdan Olmasa) şarkısının hemen hemen birebir yorumundan sonra sırada Yaylalar vardır. Bu eserin son bölümünde önce Anne; Ay Komşu ! Oğluna Sahip Çık / Kızımı Baştan Çıkardı / Olmaz Ki Böyle Şeyler / Mahallenin Namusu Mevzubahis, Di Mi Ama? / Ay Yapma / Kız Cilvelenme / Kalçalarını Çıkarmadan Yürü / Aaaa Deli Mi Ne? / O Ne Biçim Yürümek Ayol / Hele Dur, Yerinde Say / Fıkır Fıkır Ediyorsun
Kanto klasiği Yangın Var’da klasik düet tekrarlanır:
Bekçi: Yangın Vaaar !
Feri: Yangın Nerde_?
Bekçi: Yangın Feri Cansel ’in Kalbinde
Feri: Aaaaaa Bekçi Baba ! Ben Yanıyorum
Kamuran Akkor ‘un Sana Fidan Boylu Derler (Orjinali: Doğru Mu Doğru Mu_?) isimli şarkısında ise Şuh Rakkase sahnededir. Albümün final şarkısı Mendil Verdim Eline (Orjinali: Dere Geliyor Dere) de ok yaydan çıkmış ve stüdyoda bulunan herkes kopmuştur. Org, Bateri ve Klarinet üçlüsünden müteşekkil albüm ses örgüsüne eklemlenen nefis sololar ve el çırpmalar albümün zirve anlarını yaşatmaktadır dinleyiciye. Feri nefes nefese kalmıştır:
Ohhhhh / Hadi Yavrum Yallah
Oh Anam, Kurban Olsun Sana Anam / Dayan Yavrum / Haydi Esmerim Benim / Ohhh /
40 yıl evvel Almanya’da yayınlanan bu eğlenceli albüm, Cansel’in şarkıcı kimliğini belgelediği yegane materyal olduğu için önemlidir. Elimdeki kopyada, albüm kartonetinin iç kısmı maalesef boş. Dolayısıyla çalan müzisyenler, albümün nerede kaydedildiği, prodüktörün kim olduğu muamma. Muhtemelen Almanya’da çıkılan turne boşluğuna denk getirilerek kayda girilmiş ve hücum kayıt (tek kanallı ve müzisyenlerin tamamının solistle beraber performans sergilerken yapılan kayıt) alınmış. Albümü yayınlayan Minareci Almanya isimli firma, aynı tarihlerde 3367 koduyla Sinemanın Cici Kızı – Sevda Ferdağ kasedini de yayınlamış.
Son sözü sanatçımıza yedi filminde rol veren usta yönetmen Yılmaz Atadeniz’e bırakalım:*
‘’Bir gün Kazım Kartal ile birlikteyiz. İstiklal Caddesi’nde yürürken çok hoş bir hanım gördük arkadan. Bacakları sütun gibi idi… Beyoğlu Garanti Bankası’nın önünden Vakko’ya kadar izledik. Birden dönünce baktık ki Feri Cansel … Bizi görünce çok sevindi, sarıldı, öptü, hal hatır sordu. O dönemde sinemaya ara vermişti ve şarkıcılık yapıyordu. Bana ‘’Ah Yılmaz Abi… Film setlerini, sizleri çok özledim. Şarkıcılık çok zor bir iş. Keşke sen beni yine eskisi gibi sabah 7’de evden alıp sete götürsen de akşam 10’da eve bıraksan. Hasret kaldım sinemaya’’ dedi. Bir hafta sonra da öldürüldü’’
Feri Cansel’in hikayesi acı bir şekilde yarım kalmıştır. Dostlarına güzel hatıralar, hayranlarına gülümseyen fotoğraflar, neşeli filmler ve bahsettiğim bol şamatalı müzik albümü yadigar kalmıştır.
Sabahattin Bilgiç 2018
* (Erotik Türk Sineması: Giovanni Scognomillo ve Metin Demirhan – Yılmaz Atadeniz’in Demirhan’a verdiği 2000 tarihli röportajdan alıntıdır)
Not: Feri Cansel hakkında Görüş bildiren, anılarını aktaran ve görsel malzeme paylaşan yukarıda ismi geçen tüm müzisyen büyüklerime, albümden kısa bir süre evvel haberim olmasına rağmen hızlı bir şekilde albümü müzik arşivime katmama vesile olan Ahmet Tiryaki’ye, kaset kayıtlarının dijitale aktarılmasına yardımcı olan Barış Mehdi Abbas’a teşekkür ederim.
Not 2: Yazımızı okuyan değerli okuyucularımız için bir sürpriz yaptık ve albümden iki şarkıyı internet ortamında ilk defa bu platformdan ve youtube‘tan sunduk. Müzik ve Yeşilçam’la dolu güzel günleriniz olsun! İyi Bayramlar