Seslendirme oyuncuları kanuni haklarını, çağdaş koşullarda çalışmayı ve meslek örgütleri vasıtasıyla toplu müzakere haklarını talep ediyor. Kamuoyunu, sesleriyle hayatımıza değer katan seslendirme oyuncularını desteklemeye çağırıyoruz. #SesimizHakkımızdır
Not: Bu çağrı, 07.12.2019 tarihinde Oyuncular Sendikası’nın seslendirme oyuncularıyla yaptığı toplantı sonrası imzaya açılmış olup görsellerdeki imzacı listesi ilk versiyondur. Liste belli aralıklarla güncellenerek paylaşılacaktır.
Cumhuriyet gazetesinin konuyla ilgili haberi:
Türkiye’de neredeyse tüm seslendirme sanatçıları bir araya geldi ve önceki akşam saat 21.00 itibarıyla “Sesimiz Hakkımızdır” ‘etiketi’ ile bir eylem başlatıldı. Bu sosyal medya çağrısı Oyuncular Sendikası tarafından yayımlandı. “Seslendirme oyuncularının sektörde seslendirdiği eserlerle ilgili dijital yayın platformlarındaki hak devirlerinin yeniden ücretlendirmesi noktasında bir süredir hak sahibi seslendirme oyuncuları ile seslendirme stüdyoları arasında bir uyuşmazlık ve buna bağlı olarak çözümsüzlük mevcuttur. Bu çözümsüzlük ve buna bağlı olarak ortaya çıkacak diğer uyuşmazlıklar ile ilgili olarak biz aşağıda imzası bulunanlar, Oyuncular Sendikası’nın bizim adımıza stüdyolarla, aracı şirketlerle ve doğrudan yayıncı kuruluşlarla bir çözüm bulunması için görüşme yapması gerektiğini düşünüyor ve bu konuda sendikaya yetki verdiğimizi bildiriyoruz. Oyuncular Sendikası’nın bu görüşmeler neticesinde çizeceği yol haritasına uyacağımızı da beyan ediyoruz” diyen seslendirme oyuncuları, stüdyoları, aracı şirketleri ve doğrudan yayıncı kuruluşları, bu uyuşmazlığın çözülmesi ve uyuşmazlık yaşanan bu işyerlerindeki iş barışının bir an önce tesis edilmesi için Oyuncular Sendikası ile görüşme yapmaya çağırdılar.
Sesimiz Hakkımızdır
Konuyla ilgili Oyuncular Sendikası Genel Sekreteri ve seslendirme oyuncusu Sercan Gidişoğlu ile konuştuk. “Hakkımızı aramaya devam edeceğiz” diyen Gidişoğlu, “Seslendirme oyuncuları aslında dizi oyuncuları, tüm performans sanatçıları gibi bizim Fikri ve Sınai Eserler Kanunu’muzda bağlantılı hak sahibi, komşu hak sahibi, performansına bağlı hakların sahibi performans sanatçıları olarak belirlenmiş durumdalar. Yani aslında bunlar için haklar bu sanatçıların kendilerinde ve bu hakların devredilmesi hakkı da yine oyuncunun kendisine ait. Kendisi istediği zaman bunu devredebilir ve Türkiye’de herhangi bir şeyin yayımlanması için de bu hak sahiplerinden kullanıma dair hakların alındığının, devir alındığının açıkça, sözleşme ile imzalatılması gerekir. Bunlara da genelde ‘hak devri sözleşmeleri’ deniyor. Aslında kamuoyunda kısaca telif gibi tartışılan konunun daha büyük halidir bu, telif sadece bu fikri ve sınai haklardan sadece bir tanesidir” diyor.
Seslendirme oyuncusu Beyti Engin, “Özellikle dijital platformlar için bir hak devri sözleşmesi imzalatılmak isteniyor, seslendirme sanatçılarına ve onlar da bunun karşılığında bir bedel ödendiği halde kendilerine ödenmediğini fark ettiler ve sözleşmeleri imzalamamaya karar verdiler” diyor.
Yaklaşık 300 seslendirme sanatçısının katıldığı eylem için Engin, “Türkiye’de bu alanda bugüne kadar yapılmış en büyük eylemlerden biri, daha önce birkaç defa denendi fakat tam anlamı ile örgütlenilemedi. Bu kez birleşildi” diyor.
Sesimiz Hakkımızdır