Internet üzerindeki veriler bazen o kadar çabuk kaybolabiliyor ki… O yüzden bir kaç sene evvel internet arşivinde yer alan ve Sinematik Yeşilçam’ı ilgilendiren haberleri arşivlemeye veya önemli bilgileri not almaya başlamıştık. Bazı sitelerin kapanması ve bu bilgilerin yok olması nedeniyle ne kadar doğru bir hareket yaptığımızı anladık.
Aşağıda okuyacağınız haber de Milliyet Gazetesinde yer alan bir habermiş. Web sitesindeki versiyon kalkmış biz de Milliyet küpürlerinden haberi yeniden derledik. Milliyet Gazetesi‘de yer alan haberler şöyleydi:
Esrarlı bir kaçırma olayı. Leyla Sayar ve Rüçhan Çamay, silahlı üç kişi tarafından kaçırıldı. Ünlü film prodüktörü Turgut Demirağ‘ın eski eşi, dönemin protest şarkıcısı Melike Demirağ’ın annesi, Türk caz ve popunun öncülerinden Rüçhan Çamay ve dansöz-sinema oyuncusu Leyla Sayar, yanlarında erkek arkadaşlarıyla Polonezköy‘de gezerlerken, yolları silahlı üç kişilerce kesilmiş, arabadaki eski süvari yüzbaşısı ve milli binici Orhan Çetinkol, açılan ateş sonucunda kaçmayı başarmış, diğer üç kişi ise bilinmeyen bir yere götürülmüştü.
Bir sonraki gün gazeteler, iki ünlü kadının polis ve jandarmanın ortaklaşa düzenledikleri bir operasyonla kurtarıldıklarını yazıldı. İlginçtir Rüçhan Çamay verdiği demeçlerde ormanda nasıl uzun süre yürütüldüklerini, kendisinin çizme giydiği için rahat ettiğini, Leyla Sayar’ın ise yüksek topuklu ayakkabı giydiği için perişan olduğunu anlatıyordu.
Haber belli bir süre daha basını meşgul etmiş. Küçük bazı hatırlatmalar, duruşma süreci üzerine de farklı gazetelerde yer aldığını düşünüyorum. Bazı ifadeler soru işareti bırakmış ve pek çok kişi ikna olmamış. Biz de o dönem yayınlanan küpürleri bu haberle birleştirdik. Tabi herhangi bir yorum katmadan da yapılan haberi ekliyoruz…
Rüçhan Çamay‘ın ifadelerindeı bazen birtakım eroinmanlardan, bazen de devrimcilerden söz ediyordu. Çamay, devrimci olduklarını söyleyen şahıslara Melike Demirağ’ın annesi olduğunu ve bu durumda kendisine zarar vermelerinin doğru olmayacağını sık sık hatırlatmıştı. Çamay:
“Yukarıda Allah var, bize saygısızlık yapmadılar“, diyordu.
Ne için gerçekleştirildiği anlaşılamayan kaçırılma olayından Rüçhan Çamay‘a bir de ganimet kalmıştı! Çamay, hapis tutuldukları evde bir ara mücevherlerini kaybettiğini söyleyince, biri içeriye gidip kendisine bir başka elmas yüzük getirmiş ve “Al abla, biz böyle delikanlıyız gör” demişti. (Milliyet)
İşin ilginci daha sonra bu iki isimde medyanın önünden çekildiler. Gündem olmayan konu da zaman içinde unutuldu. Yanlış hatırlamıyorsam Agah Özgüç bu olayla ilgili hatırlatan bir yazı yazmıştı. Sanırım aldığımız notlar da o yazıdan. 19 yıl sonra Milliyet’te hatırlanan ve bu yazının orijinali olan haber:
Kaynak: Milliyet Arşivi