Sinematik Yeşilçam olarak farklı bir kategori ekledik sitemize. 60‘lardan sonra özellikle değişen ekonomi modelleri ile birlikte futbol da başka bir yöne girdi. Geniş kitlelere ulaşan sinema ile arasında farklı ilişkiler de gelişmeye başladı. Biz de sinema ve futbol dünyasını birleştiren ilişkiler, Ünlülerin evlilikleri, skandallar, yalan haberler, abartılar, saklananlar, unutulanlar ile bazen daha magazinsel olabilecek bir yazı dizisine başlayalım dedik. Küpürler, bilgiler arttıkça bu başlıktaki yazılar da artacak. İlk ele alacağımız isim günümüzün popüler bir ismi Fatih Terim olsun…
70’li, 80’li ve hatta 90’lı yıllarda gazeteler futbolcuların gece hayatlarına geniş yer ayırırlardı. Bu sonra ki dönemde de devam etse de bu konunun en üst seviyesini 80’lerde yaşadığımızı düşünüyorum. Tabi bazı isimler aradan 30 yıl geçmiş olsa da popüler kültür içerisindeki yerlerini hep koruyorlar.
Fatih Terim günümüzde pek çok tartışmanın ve kavganın içerisinde bulunuyor ancak aslında futbolculuk yıllarında daha da hızlıymış. 70’lerde Müjde Ar’ın uğruna Maksim gazinosunda çıkarttığı bir olay var ki gazete manşetine taşınmış.
Dönemin magazin haberlerine göre 1977 senesinde Fatih terim, Müjde Ar‘ın Maksim gazinosundaki programının sıkı takipçilerindenmiş. Bir gece Turgay Canyurt isimli bir müşteri Müjde Ar‘ın kafasından aşağı gül döktürünce çok sinirlenmiş. Tabi haber bu şekilde yansıyor biz de Haftasonu Gazetesinden iletiyoruz. Araya girenler sayesinde şikayetçi olunmuyor ve konu kapatılıyor. Ancak gazetenin manşeti günümüze kadar ulaşıyor….
Bir de Radikal gazetesinde yazan Murat Toklucu‘nun Milli Tarih köşesinde ‘Futbolcu avcısı’ ünlü kadınlar isimli bir yazısında ilginç bazı noktalar var. Örneğin yazıda ilginç detaylar var:
Şantöz Pelin o dönem 3-4 kulübü karıştırmış yazıda şöyle anlatılmış “24 Aralık 1972 tarihli haberlere konu olan, ‘Futbolcularla hızlı aşklar yaşayarak formdan düşmelerine sebep olan ve Bursasporlu Mesut‘la seviştiği için Bursa’dan, Eskişehirsporlu Nuri ile flört ettiği için Eskişehir’den atılan’ Şantöz Pelin bunun bir örneği. Son olarak Adanasporlu Miliç‘le birlikte olduğu için Adanasporlu yöneticilerin girişimleriyle Adana’dan uzaklaştırılan Pelin’le ilgili Mersin İdman Yurdu yöneticileri de, şehirlerindeki gazino sahipleriyle anlaşıp kendisine iş verilmemesini sağlamışlar.”
Maalesef kendisine ait bir görsel bulamadık.
Hafta Sonu gazetesindeki bir haberde de Yeşilçamlı isimler karşımıza çıkıyor: Elif Pektaş, Bahar Erdeniz, Sevda Ferdağ ve Pakize Suda. Haber şöyle devam ediyor: “1977’de Trabzonspor’un şampiyon olmasını, ‘üç büyük takım futbolcularına kanca atan’ ünlü kadınlara bağlamış. Kulüp başkanlarının futbolcularına görüşmeyi yasakladığı bu dört ünlü şunlar: Elif Pektaş, Bahar Erdeniz, Sevda Ferdağ ve Pakize Suda.”
Gazetenin sorularını yanıtlayan Sevda Ferdağ ile ilgili demeç ise asparagas izleri taşıyor: “Bana bir futbolcu versinler, eğer onu iki ayda forma sokmazsam bana da Sevda demesinler, isterlerse kulüp başkanlarıyla bahse girerim“.
Elif Pektaş ve Pakize Suda, “Biz ünlü futbolculara moral veriyorduk. Tecrübeli olduğumuz için hırpalanmamalarına dikkat ediyor, maçtan önceki gecelerde sahada diri kalabilmeleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Üç büyükler oyuncularıyla aramıza duvar çekti, o yüzden şampiyon olamadılar” diye demeç verdikleri öne sürülüyor.
Ancak Haftasonu gazetesinin haber verme şekline ne kadar güvenilir soru işareti!!
Zaten Pakize Suda 1982’de verdiği bir söyleşide bu haberleri yalanlıyor. İddia edildiği kadar çapkın olmadığını savunan Pakize Suda, kaç futbolcuyla adının geçtiğini hatırlamadığını, ama çoğunun doğru olmadığını söylüyor Murat Toklucu’nun derlediği haberde.
Kendine daima malzeme arayan basın özellikle futbol dünyası ve güzel oyuncular arasında ilişki çıkartmaya çalışan bir tavır sergiliyor. Bu durum 70’lerde iyice oturuyor. Tabi sonra geldiğimiz nokta Televole kültürü oluyor. Yani alan memnun satan memnun…
Zaman zaman devam edecek yazı dizimizin sonuna geldik. Yazıyı kim derliyorsa onun adının yazılacağı yeni yazımızda görüşmek üzere…
Kaynakça: Onedio sitesinin paylaşımından ve de Radikal gazetesi arşivinden faydalandık