Karantina’dayız uzun zamandır. Evimizdeyiz sevdiklerimiz için. İstanbul’un pek çok bölgesi daha önce hiç olmadığı kadar boş. Artık günümüzde Yeşilçam’ın kalbinin attığı yer olan, bir nevi Yeşilçam’ın yaşadığı Erol Dernek sokak çevresinde evi ve işyeri olan Sönmez Yıkılmaz ise her daim Beyoğlu’nda, Yeşilçam’da.
İstanbul’un en kalabalık, en çoşkulu, en tekin, yıllarca sinemamızın kalbinin attığı, yüz binlerce hikayesi, milyonlarca ruhun gelip geçtiği, şehrin kalbinin attığı sokaklarının olduğu Beyoğlu’nda sokakları bekleyen yine iyi cüssesi ve kocaman yüreği ile Sönmez Yıkılmaz.
Çok güzel bir şiir yazmış. 10 Nisan tarihinde yazdığı şiiri, kendisinden izin alarak yayınlıyoruz. Şiir uzun ama araya görsel eklemeden yayınlıyoruz çünkü su gibi akıyor bir 10 dakikanızı ayırınız…
Ellerine, yüreğine sağlık Sönmez abi…
Beyoğlu YEŞİLÇAM sokakları..
Yanlızlığın tadı başka…
hüzün var sokaklarda…
dün neşeyle dolan…
bugün Yanlızlığın acı TADI..
olmadı BEYOĞLU. ..
olmadı YEŞİLÇAM …
DOSTLAR giderken bir bir..
bir sen şahitsin
yarınlara..
bu binalar..
kaldırım taşları..
birde esen rüzgar..
ŞAHITTIR..
dün olduğu kadar..
bugün de yarınlara..
ayrılık sarkısında acı tebessüm…
bir zamanlarda..
Nazım Hikmet RAN..
sürgündeki..
vatan şairi..
bedeni uzaklarda..
yüreği buralarda.. .
vatan aşkıyla atardı…
bu sokaklarda yazmıştı..
öykülerini..
senaryolarını..
sürgünde.. uzakta..
cok uzaklarda..
vatana özlem ..
Yeşilçama özlemle..
noktalamıştı yaşamını..
bir Ayhan Işık gelmiş…
geçmisti buralardan..
bu sokaklardan..
Kıral misali..
bir başka. Çirkin Kıral
Yılmaz Güney..
ince.. kara yağız delikanlı..
güzel yüreğiyle. .
arşınlamıstı bu sokakları….
uzaklarda da olsa…
kalbi Yeşilçamda atardı..
bitmiş tükenmiş bedeni..
Paris sokaklarında..
düşüvermişti…
çaresizce..
Yeşilçam rüyasıyla..
isyan eden yüreği..
durmuştu…
İbrahim Kurt..
yılların figüranı misali..
oyuncusu.. kavgacısı..
köse başını beklerdi..
yarı aç yarı tok..
bu sokakları…
belki bir film..
bir iş.. gelecek diye..
yarı aç yarı tok…
beklerdi.. beklerdi….
sonsuza dek….
iri cüssesiyle Yadigar Ejder..
bom boş midesinin sancısıyla …
hüzünle..
umutla bakardı..
film yazıhanelerine..
ise çağrılmamanın bezginliğini
öfke alırdı
ayranı kabarırdı..
kızardı patronlara..
bağırırdı…ulaan….
sonra iri cüssesinden
çıkan sese utanırdı yüreği
hassas.. çocuk yüreği
kendi gerçeğini hatırlardı…
figüranlığını…
parasızlığını..
üçüncü sınıf…
izbe otel odasını..
ve soğuk geceleri hatırlardı..
boğazına tıkanırken kızgınlığı
utanırdı yüreği…
güzel günleri hatırlar..
güzel insanları
emekçi patronları..
eski figüranı…
Behçet Nacarı..
Yılmaz Güneyi.. hatırlar….
utanırdı kendinden..
hırçın halinden..
iyi günler de yaşamıştı..
ne çabuk geçmişti..
o güzel..
güzel olduğu kadarda
sıcak yıllar..
ne çabuk geçmişti..
anlamamıştı…
anlayamamıştı..
acımasızca geçmişti..
o güzel yıllar..
bu köhne binalar.. yazıhaneler..
bu kaldırım taşları kalmıştı..
dün olduğu gibi..
bugünde..
yarınlara şahit..
yılların oyuncusu..
Cevdet Balıkçı…
lakabı Panço..
figüran..
çok saf yüreğiyle..
buraya kadar demişti..
Yeşilçam oyuncusu..
uzatmalı oyuncu..
iş vermeseler de..
o.. kızmazdı onlara..
genç filmci kardeşlere..
gülüp geçerdi. ..
geçkin yaşıyla..
birazda sisteme..
bugünlere..
yanlış giden her şeye..
kaderine gülerdi..
başka nesi vardı ki..
yaslı yüreği… kırgın..
yüzünde gülümsemesi..
defalarca evinize..
misafir ettiğiniz bir dost..
çok tanıdık..
bir kötü adam..
güzel yüreğiyle..
sessizce göçtü…
yüzünde..
yanlızlığının tebessümü
bu yalan Dünya dan..
gitti..
sessizce gömüverdiler…
havada. bir korona virüsü…
sarmış Dünyayı..
ölüm kol geziyor..
kasvet.. . tatsızca……
ben mi…
ha varım..
ha yokum yarınlarda..
ömür nedir ki…
kelebek misali..
çok narin.. çok kısa
geldik gidiyoruz..
misafir olduğumuz yarınlara..
bir gün….
bu yalan Dünyaya..
her şeyimizi bırakıp
gitmicekmiyiz ….
varsa..
bir adamlığımız kalacak
belkide.. kimbilir..
varsa… eserlerimiz
kalacak yarınlara..
fılm karelerinde..
yaşıyabileceğiz..
Dünya döndükçe….
sanal Dünyada..
ölümsüzce….
hazan mevsimi simdi…
dökülürken yapraklar…
yaz geliyor düşünme…
oda.. gelirde geçer..
diğerleri gibi..
bir bakmışsın sonbahar..
ne çabuk da geldi kış…
YOLCU OLDUĞUNU UNUTMA…..
MİSAFİRSİN…
bu Dünyaya…
yarınlara….
………………
birde sokak kedileri şahidin olacak
sularını verip..
karınlarını doyurduğun için…
Sönmez Yıkılmaz Nisan 2020