Tarık Akan, Tarkan ‘ı Neden İstedi?

Sizlere çok ilginç bir gerçekleşmeyen film işbirliği projesinden bahsedeceğim. Tam bir proje değil, gerçekleşmeyen bir fikir, hatta öneri. Aslında her şey arşivimdeki Tarık Akan haberlerini araştırırken denk geldiğim bir gazete küpürüyle başladı. Ferdi (Eğilmez) abiyle Tarık Akan arasında Hababam Sınıfı’nın yeniden çekimi ile ilgili bir polemik. Fakat daha sonra merak edip sorduğumda hem Ferdi Eğilmez hem de Tarık Akan haberi yalanladılar. Ferdi Eğilmez, yalan haberi yazanları kastederek “Ali Veli 49-50” diye yazıp, aynı babasının üslubuyla “G.t bunlar g.t” diye de ekledi. Ve “Tarık Abiyle böyle bir sey asla olamaz, ne kadar çok severiz birbirimizi.” diye de sözlerine devam etti. Ama haberde bir ayrıntı var ki, onu iki tarafa da sormuştum. Bu ayrıntıya birazdan geleceğim.

Haberin yayınlandığı tarih 2 Ekim 2003. Yani yeni Hababam’larin ilk çekileceği zaman. Ferdi abi filmi, ortada hiç bir şey yokken, magazine basınının topluca yazdığı “Hababam yeniden çekiliyor” yalan haberleri ve toplum baskısıyla, daha önceki filmde oynayan ve o günlerde popüler olan önemli oyuncuların ısrarlarıyla çekmek zorunda kalmış. Magazin basınının her gün yeni “Hababam” manşetleriyle, uyduruk cast tahminleri ve ülkenin bir anda en önemli sorunu! haline gelmesi sonrası o güzel kalpli insan, o büyük yönetmen Ferdi Eğilmez filmi çekmek zorunda kalmış. Bu, başka bir yazının konusu elbette. Asıl konumuza geri dönelim; Bahsedilen gazete haberinde ismi geçen bir isim var ki, hiç bir sinema filminde oynamamış olan ama dünyanın tanıdığı bir Megastar: Tarkan Tevetoğlu.

Ferdi abi Tarık Akan‘ın Bakırköy Taş Mektep’teki okuluna gidiyor. Tarık Akan her zamanki ev sahipliğiyle güzel bir şekilde ağırlıyor. Eski günleri konuşuyorlar. Filmlerden bahsediyorlar. Konu yeniden çekilmesi düşünülen Hababam Sınıfı’na geliyor. Tarık Akan, Hababam’ın yeniden çekilmesine sıcak bakmıyor. Fakat Tarık Akan’ın bir isteği oluyor. Bu filmde tek bir şartla oynarım diyor. O da Tarkan. “Tarkan bu filmde oynarsa ben de oynarım, aksi halde oynamam” diyor. Ferdi abiyle bu beyin fırtınası sonrası ayrılıyorlar.

Belki de Tarkan, muhtemelen Damat Ferit‘in oğlu olacak; sınıfın yeni “Damat”ı olacak ve film bu şekilde “mega” Hababam’a dönecekti. Herkes gibi Ferdi Eğilmez için de bir rüyaydı. Tarık Akan ise 90’lara damga vuran ve şarkılarıyla dünyayı kasıp kavuran Tarkan‘ı beğeniyor, takdir ediyor ve birlikte bir filmde oynamak istiyordu. Tarkan ise bir sinema fanı olmasının dışında tam bir Yeşilçamseverdi. Almanya’da Yeşilçam filmleriyle büyümüş, bu filmlerin sanatçı kişiliğine çok katkısı olduğunu düşünüyordu. Yeşilçam’la bir gönül bağı vardı. Tarık Akan, Türkan Şoray, Şener Şen ve Kemal Sunal’ı ise bir başka seviyordu. Fakat bir taraftan kariyer planı vardı. Özel hayatını ve diğer projelerini bu kariyer planı doğrultusunda yönetiyordu. Tarkan tarafından aldığım bilgilere göre ise; o donem tamamen yeni albümü “Dudu” ya yoğunlaşmış, tüm zamanını stüdyoda geçirdiği için, çok istemesine rağmen Hababam’da rol alamamıştı.

Düşündüğümüz zaman, isimlerindeki benzerlik ve fiziksel benzerlikleriyle, iki yeşil gözlü baba-oğul rolüne çok yakışacaktı. O dönem şartlarına baktığımızda, Tarkan Dudu‘yla Türkiye’yi sallarken, Tarık Akan ise Vizontele Tuuba filmiyle her zamanki gibi devleşmişti. Tarık Akan ve Tarkan. Birisi Yeşilçam’ın Megastarı, diğeri Türk popunun. Yeşilçam tarihinde bir araya gelemeyen bir kaç star oldu elbetteki. Bu iki Megastar’ın bir araya gelememesi, hem Türk Sineması, hem Yeşilçamseverler hem de müzikseverler için büyük bir kayıp olduğu şüphesiz.

1971’de sinemaya adım atan Tarık Akan, filmleriyle, yurtiçi-yurtdışı aldığı ödüllerle, politik duruşuyla, sanatçı kişiliğiyle sinemanın “megastar”ı oldu. Tarkan ise 1993’te ilk albümünü çıkardı. Popun “megastar”ı oldu. O da Tarık Akan gibi unutulmaz çok önemli ödüller aldı, zaman zaman politik bir duruş sergiledi. Sadece sanatıyla gündemde oldu.

Peki, yeni nesilden Tarık Akan çıkar mı? Tarık Akan bu soruyu zaman zaman sormuş olabilir. Yeni nesil sanatçılar arasında kendisine Tarkan’ı benzetmiş olabilir. Tarkan‘ı beğenip, takdir ettiğine göre kendisinden sonra bu bayrağı ona devredebileceğine inanmış olabilir. Bunun dışında Tarkan’ın oyun gücünü görüp sinemaya kazandırmak istemiş olabilir. Bunların hepsi olası. Ama kesin olan bir şey var ki bu iki yakışıklı hiç bir zaman bir araya gelemedi.

Ve takvimler 16 Eylül 2016‘yı gösterirken, Tarık Akan, aramızdan ayrıldı. Megastar Tarkan ise twitter hesabından su cümleleri paylaşmıştı; “Sanatındaki başarıları, unutulmaz filmleri, insan hakları ile ilgili samimi mücadeleleri ve eğitime olan değerli katkılarıyla yeri hep çok özel ve ayrıcalıklı olacak. Yeşil gözlerinden bakan o güzel kalbini hiç unutmayacağız. Nur içinde yat sevgili Tarık Akan. Çok üzgünüm, başımız sağ olsun“

Hem Tarık Akan, hem de Tarkan, bin yıl geçse de bu ülkeye bir daha gelemeyecek ve daima zirvede kalacak iki büyük star…

Yazan: Murat Hattatoğlu – Görseller: Facebook Tarık Akan Official