Hepinize selamlar değerli okuyucularımız. Bu hafta edebiyatın seyrini değiştiren büyük yazar Sait Faik Abasıyanık‘ın öykü ve romanlarından sinema ve TV’ye aktarılanları sayfalarımıza taşıyarak sizlerle buluşmanın heyecanı içersindeyiz.
Sait Faik ve Sinema
Bir projektör edasıyla gözlemler yapan, yaşadığını yazan, yazdığını yaşayan ve salt insanın dünyasını temel alan yazarımızın kendine özgü biricik dünyası Yeşilçam senaristlerine ve yönetmenlerine (başta Safa Önal olmak üzere) ilham verdi. Eserlerinde her an Beyoğlu’nda ve Şehzadebaşı’nda kendi tabiriyle sinemaya tüyen karakterlerden anladığımız kadarıyla düş şatoları hayatın keşmekeşinden korunduğu, yalnızlığını unuttuğu bir sığınaktı onun için.
Zira Sait Faik içindeki büyük sinema sevgisinin itkisiyle dostları Mengü Ertel, Ayfer Feray ve Özdemir Asaf ile Burgaz Film isimli yapım şirketi kurma girişimlerinde bulunmuştu. Fakat hastalığının nüksettiği dönemde planlar somutlaşamadı ve kendi eserlerini sinema perdesinde görmeye ömrü vefa etmedi. Hatta arkadaşı Fikret Ürgüp, yazarın Alemdağ’da Var Bir Yılan isimli kitabındaki öykülerden sürreal bir film çekme planları olduğunu açıklamıştı yazarın vefatından sonra.
Sinemada Sait Faik
1950’lerde ülkemizdeki sinema teknolojisiyle düşlediği filmler nasıl çekilirdi bilemiyoruz ama 1960’lardan günümüze Sait Faik’in eserlerinden uyarlanan birbirinden güzel filmler yapıldı. Kronolojik sıraya bağı kalarak, kısa bilgiler dahilinde bu filmleri bir hatırlayalım isterseniz.
Vesikalı Yarim (1968) – Sinema Filmi
Sait Faik Abasıyanık ve Yeşilçam dendiği zaman akla ilk gelen sinemamızın yüz akı olmuş kült filmlerinden Vesikalı Yarim her daim kitlelerce sevildi ve el üstünde tutuldu. Abasıyanık’ın Menekşeli Vadi isimli hikayesinden Safa Önal’ın senaryolaştırdığı filmde yönetmen Lütfi Akad’ın kurduğu destansı görsel-işitsel dünyanın merkezindeki Halil ve Sabiha’nın imkansız aşkı tüm gerçekçiliğiyle her daim sarsıcı ve zamansız. Öykü ilk defa 9 Şubat 1947 tarihli Yedigün dergisinin 727. sayısında yayınlanmış. Ertesi sene Lüzumsuz Adam (1948, Varlık Yayınları) isimli öykü kitabına altıncı hikaye olarak girmiş. Menekşeli Vadi’de kahramanlarımızın isimleri Bayram ve Seher. Öyküde Bayram her ne kadar külhanbeyi ve bıçkın bir karakterse de, filmdeki Halil’in sivri köşeleri törpülenmiş, munis ve yumuşakbaşlı biri olmuş.Türkan Şoray ve İzzet Günay kariyerlerinde sergiledikleri en muhteşem oyunculuklarıyla adeta parlıyorlar bu şaheserde. Şükran Ay‘ın sesinden duyduğumuz unutulmaz şarkılar bu destansı filmi daha da büyüleyici kılıyor.
Irmak (1972) – Sinema Filmi
Sait Faik’in üçüncü hikaye kitabı Şahmerdan‘da (Çığır Kitabevi, 1940) yer alan Mahpus hikayesi filme kaynaklık ediyor. Lütfi Akad’ın senaryolaştırıp yönettiği filmde başrolleri Serdar Gökhan ve Aysun Güven paylaşıyorlar. Film, Ceyhan Irmağı üzerinde salcılık yapan Nuri ile yarıcı Recep’in kızı Zeynep‘in trajik aşkını işliyor. Abasıyanık hikayesinde aşıkların ismi Ahmet ve Ayşe. Aynı konu 1982 tarihli Memduh Ün filmi Yürek Yarası‘nda da işlendi, başrollerde Kadir İnanır – Serpil Çakmaklı ikilisi vardı. Mahpus’ta ve Yürek Yarası’nda aşıklar hayatta kalmaya başarırken, Lütfi Akad Irmak filminde trajik bir sonu tercih ederek kahramanlarımızı el ele Ceyhun Irmağı’nın çamurlu sularına gömmeyi tercih etmiş. Seyir zevki yüksek ve akıcı bir film. Kırşehirli Çekiç Ali‘nin sazı ve sözü bu güzel filmin bonusu. Türküler ve deyişler filme başarıyla yerleştirilmiş.
Müthiş Bir Tren (1975) – TV Filmi
Sait Faik’in yabancı bir hikayeyi dilimize adapte ederken sonunu gönlünce değiştirdiği distopik metin Müthiş Bir Tren, Metin Erksan‘ın 1975 yılında TRT için çektiği beş filmlik serinin ilk filmi. Hikaye ilk olarak 1948 yılında yayınlayan Sait Faik ibaresiyle Hürriyet Gazetesi‘nde görücüye çıkmış. Yazarın ölümünden sonra 1954’de Varlık Yayınları‘ndan çıkan Az Şekerli isimli toplama hikayeler kitabında da yer aldı. 46 dakikalık siyah beyaz TV filmi gösterildikten sonra türlü eleştirilere maruz kaldı. Önce hikayenin Sait Faik’e ait olmadığı söylendi, Türk Yazarlar Sendikası Erksan’ın elinden yaratıcılık özgürlüğünün alınması gerektiğini deklare ederek filme ağır eleştirilerde bulundu. Sağ görüşlü gazete Tercüman da boş durmadı, filmde sembolik anlatımlarla komünizm propagandası yapıldığını ileri sürerek gereksiz yaygaralar kopardı. Velhasıl bu güzel film Erksan’ı kıskanan çevreler tarafından yerin dibine sokulduğu için ses getiremedi. Filmi izlemeyenler olabilir düşüncesiyle sürprizleri bozmamak adına detaylara girmeyeceğim fakat sitemizin arşivinde yer alan yazarımız Gökay Gelgeç imzalı kısa bilgilendirme yazısına göz atmanızı tavsiye edeceğim. https://sinematikyesilcam.com/2013/03/metin-erksan-muthis-bir-tren-1973/
Kumpanya (1975) – TV Filmi
Müthiş Bir Tren ile aynı yıl bir başka Sait Faik hikayesi daha TRT için filme alındı : Kumpanya. Yazarın 1951’in Kasım ayında Varlık Yayınları’nca kitaplaştırılan öyküsü, 1948’de Yedigün dergisinde yayınlanmıştı. İsminden de anlaşılacağı gibi tuluat tiyatrolarını ve bu bu tiyatrolarda çalışan insanların hayatları konu edinilmiş. TRT için kolları sıvayan yönetmenler Tuncer Baytok ve Tanju Turunç, rolleri Baki Tamer, Ersun Kazançel ve İsmail Hakkı Şen gibi aktörlere dağıtmış. Filmle ilgili elimde herhangi bir görsel yok maalesef. İnternet üzerinde epeydir aramama rağmen filmin izine henüz rastlayamadım. Sanıyorum ki TRT’nin tozlu arşivlerinden gün yüzüne çıkmayı bekliyor bu film. Umarım bu yazı vesilesiyle sesimiz duyulur, hazır TRT arşivini internete taşıyorken merak ettiğim bu film benim gibi Saitsever’lerle buluşur.
Kayıp Aranıyor (1981) – TV Dizisi
Hikaye anlatıcısı Sait Faik’in 1953 tarihli yazdığı ikinci ve son romanı Kayıp Aranıyor, Balıkçı Cemal ile emekli konsolosun kızı Nevin‘in aşkını konu ediniyor. Romanın el yazı müsveddeleri, yazarın Burgazada’daki müze evinde sergileniyor. 50’şer dakikalık dört bölüm halinde dizi film olarak TRT ekranlarında izleyiciyle buluşan Tanju Turunç imzalı yapım 2.5 milyona maloldu ve Burgazada’da siyah beyaz çekildi. Nevin rolündeki Nurhan Damcıoğlu rol için 2 aylık bir sahne çalışması yaptı. Balıkçı Cemal karakterine Orçun Sonat hayat verdi. Diğer karakterleri Hulusi Kentmen, Muhterem Nur, Kadir Savun, Atilla Ergün, Nihat Aybars, Şeref Çokşeker, Renan Fosforoğlu, Osman Çağlar ve Yaşar Şener canlandırdı. Kayıp Aranıyor dizisi tıpkı Kumpanya filmi gibi internet ortamında mutlaka gün yüzüne çıkarılması gereken bir yapıt.
Havada Bulut (2003) – TV Dizisi
TRT ekranı aracılığıyla milyonlara ulaşan bu yapımın benim kuşağımın üzerinde etkisi büyük oldu. 4 bölüm süren ve ekranda defalarca yayınlanan bu dizi, verdiği doğru referanslarla büyük yazarın dünyasını keşfetmek ve kitaplarına başlamak isteyenler için hala en doğru adres. Yönetmenliği Tarık Alpagut üstlenirken, senaryoya Ayfer Tunç imzasını atmıştı. İmza atmış dedim çünkü gerçekten öyle. Sait Faik’in 15 farklı hikayesini ustalıkla, birbiriyle iç içe geçirerek konu bütünlüğüyle kolajlamıştı Ayfer Tunç. Üstelik Köpekli Adam (Nihat İleri) namıyla yazarı direk olaylara dahil edip, anlatan, yazan, yaşayan bir karaktere dönüştürmesiyle de her türlü övgüyü haketmişti. Asmalımescit sokaklarından Paradisos Bahçesi‘ne, Marta Koyu‘ndan Kalpazankaya‘ya ekranda kanlı canlı yaşıyordu Sait Faik’in insanları. Dizinin ekranda göründüğü senenin Ekim ayında Burgazada büyük bir yangına uğrayacak ve artık hiç bir şey bir daha eskisi gibi olamayacaktı.
Papatya ile Karabiber (2004) – Sinema Filmi
Ümit Efekan‘ın yönettiği Erler film imzalı yapımda senarist Safa Önal, yine Sait Faik’ın bir hikayesini senaryorlaştırmıştı. Klarnetçi Karabiber (Alişan) ile dansçı şarkıcı Papatya’nın (Sibel Can) kara sevda, şöhret ve hayalkırıklığı ile dolu hayatlarını anlatan film sinemamızın atağa geçtiği dönemde gösterime girdiği halde Gırgıriye gibi eski müzikli filmleri hatırlatıyor olduğu gerekçesiyle özgünlükten yoksun ilan edilerek pek olumlu eleştiriler alamamıştı. Film, duayen aktör Müjdat Gezen‘e rağmen gişe başarısızlığına uğrayıp akabinde TV kanallarında gösterilmişti 2000’lerde.
İkimize Bir Dünya (2016) – Sinema Filmi
Sait Faik’in ilk romanı Medar-ı Maişet Motoru, ilkin 1940-1941 yılları arasında Yeni Mecmua‘da 19 bölüm olarak tefrika edilmişti. Metni basmaya yanaşmayan yayınevlerine inat, eser yazarın kendi imkanlarıyla Yokuş Kitabevi tarafından 1944 yılında kitaplaştırıldı. Kitap asılsız bir ihbar sonucu Bakanlar Kurulu tarafından toplatıldı. Abasıyanık, bu olaydan birkaç yıl sonra toplatılma nedenini şöyle açıklamıştı: ”Hayatı toz pembe görmüyorum diye mahkemeye verildim. Üç beş kuruş kazanalım derken iki bin lira mahkeme masrafı ödedim, üzüntüsü de caba. Kahramanlarım rahat etmek için hapse giriyorlardı. Bütün sebep bu!” 1952 tarihli ikinci baskıda eserin isim Birtakım İnsanlar‘a, romana ismini veren Medar-ı Maişet, Ceylan-ı Bahri‘ye dönüştürüldü. Burgazada’da çekilen film için Sait Faik’in metnini Safa Önal senaryolaştırırken, yönetmenliği Yılmaz Atadeniz üstlendi. Köksal Engür, Orhan Alkaya gibi deneyimli oyunculara Erkan Meriç, Yağmur Aydan ve Zeki Şen gibi genç yetenekler eşlik ettiler. Sait Faik’in dünyası, romana büyük oranda sadık kalınarak başarılı bir şekilde günümüze taşındı. Film benim çok hoşuma gitti. Gala gösterimini müjdeleyen 23 Eylül 2016 tarihli yazımıza linkten ulaşabilirsiniz : https://sinematikyesilcam.com/2016/09/yilmaz-atadenizin-yeni-filmi-ikimize-bir-dunya-filminin-galasi/
Not 1: İnternet üzerinde pek çok kaynakta 1970 tarihli Ağlayan Melek isimli Safa Önal filminin yukarıda bahsi geçen romandan uyarlandığına dair bilgiler var. Fakat filmin konusu ile roman arasında en ufak bir benzerlik yok. Filmin Burgazada’da çekilmesi dolayısıyla ve film isminin romandaki karakterin ismine (Melek) olan benzerliği nedeniyle bir karışıklık söz konusu. Kaldı ki Türk Filmleri Sözlüğü gibi basılı eserlerde ve film fragmanında Medar-ı Maişet Motoru / Birtakım İnsanlar gibi bir ibareye rastlanmıyor.
Not 2 : Uzun metraj sinema ve TV yapımları haricinde büyük ustaya selam gönderen kısa filmler de çekildi. Onları da liste şeklinde paylaşalım.
1 – Çatışma (2011) Yönetmen : İhsan Öztürk
2- Mahalle Kahvesi (2014) Yönetmen : Ali Tansu Turhan
3- Öyle Bir Hikaye (2017) Yönetmen : Müjdat Çetin
Bu ek bilgilerle yazımızı nihayete erdirmiş olalım. Sait Faik’le, edebiyatla, sinemayla ve sağlıcakla kalın.
Sinematik Yeşilçam için hazırlayan : Sabahattin BİLGİÇ – Eylül 2020