Elindeki iskambil kağıtlarını kumarbazlar gibi karıştırdı. Gözlerini tavana, ellerini kağıtların arasına götürdü. İskambil falı açarken anılara değil, günün gerçeklerine yani sahne, sinema ve seks-komedi furyasına daldı…
Birlikte
Feri Cansel bir kere karara varmış, sinema ve sahne bundan böyle birlikte yürüyecek diye. Sahnede paranın çok, güçlüğün ise hiç yok görüşünü savunuyor.
-”Sadece ben değil, bugüne kadar pekçok kişi böyle yapmadı mı? Bana göre sahnenin bir tek güçlüğü var. Matine olduğu günler film seti ile gazino arasına sıkışıp kalıyorum.”
Fuarda İzmir’de sahneye çıkacak olan Feri Cansel, sahne-sinema trafiğinin içinde sıkışmadan nasıl rahatlıkla ilerleyebiliyor?
-”Yılda şu kadar film çevireceğim diye bir sınırlama yapamam. Gelen teklif eğer hoşuma gitmişse kabul ederim. Aslında yılda 5 veya 6 film çok normal ancak bu yıl daha işin başında 7 film çevirdim. Bakalım sonu nereye varacak?”
Seks
-”Yeni teklifler var elbette değil mi?”
-”Şu anda bir film çekiyoruz. Bu filmi bitirir bitirmez önce Mehmet Bozdoğan’a, sonra da Erler Film’e iki film çekeceğiz.”
-”Seks mi olacak?”
-”Seks-avantür türü film elbette var. Ama belki garip gelecek Mehmet Bozdoğan’dan gelen senaryo hiç de seks filmi değil. Konusu köyde geçen bir film.”
-”Soyunan bir oyuncu olarak, soyunanlar için ne diyorsunuz?”
-”Valla ne diyeyim bilmem ki. Ben kendimi bilirim sadece. Zaten seyirci de görüyor, soyunanların çoğu dökülüyor.”
-”En çok kimi tutuyorsunuz?”
-”Seher Şeniz’i tabii.”
Not 1: Bu serimizdeki diğer paylaşımlarımız gibi derginin orjinal metine sadık kalınmıştır. Noktalama ve yazımlar günümüzdeki hallerine göre değiştirilmemiştir.
Not 2 : 21 Mayıs 1975 tarihli Hey Dergisi‘nin ”Feri Cansel: Soyunanların Çoğu Dökülüyor” isimli Sami Başaran imzalı yazısından.
Ercan Demirel / Naim Dilmener arşivi – Düzenleyen: Sabahattin Bilgiç – Ekim 2021