Fatma Girik ile ilgili ilk görsel imgem evdeki düğme kutusu olarak kullandığımız eski bir sakız kutusundaki fotoğrafı. Düğmeler haliyle ilgimi çekiyor ama kutunun üstündeki kız da çok güzel. Dedem onu güzel bulduğumu bildiği için benim ona benzediğimi söylüyor, keyifleniyorum.
Sinematik hafızamda ise öncelikle hatırladıklarım şunlar:
Fatma Girik sırtında küçük bir kızla bir kuyuya iniyor, kötü adamlar peşlerinde. Görülmemeleri için dua ediyorum. Bir diğerinde yine peşinde kötü adamlar bu sefer yağmur yağıyor, çamurlara bata çıka kaçıyor Fato üstelik hamile, birazdan doğum yapacak. Bir diğer sahne ise şöyle; sarışın ve yakışıklı ama fena bir genç adam, Fato elindeki kazma ile öldüresiye vuruyor ona. Sonraları bu canlı imgelerin yazdığım sıra ile Önce Vatan (1974), Murat ile Nazlı (1972) ve Namus (1973) filmlerinden belleğimde yer ettiğini öğreniyorum .
Sinemada erkek kahramanlar pek çok ama cesur kadınlar özellikle Yeşilçam filmlerinde hiç yok. Çoğu aşk yüzünden yataklara düşen biçare kızlar. Verem olup ölmezlerse kötü adamların elinde oyuncak oluyorlar. Esas erkek yetişirse ne ala yoksa filmin sonunda çoğu ölüyor ama Fatma Girik‘in kadın kahramanları farklı. O bir hata varsa kendi düzeltiyor. Başkalarına muhtaç değil ,çalışıyor emeği ile geçiniyor. Bir erkeğin korumasına muhtaç değil gerekirse o erkek kahramanı sırtlayıp taşıyor.
En çokta anne rollerine yakışıyor, beyazperde de annesi olmadığı oyuncu yok gibi. Üstelik bu rolleri yaşlı kadın makyajı ile oynamaktan çekinmiyor. Hatta 1970’lerin başında Ses dergisinin kendisi ile bir filmin setinde yaptığı röportajda hem rol icabı yaşlı kadın makyajını yapıp hem de soruları cevaplıyor ve ‘’inşallah bir gün hiç makyaj yapmadan bu rolleri oynayacağım günler de gelecek‘’ diyor.
20’li yaşlarında hiç korkmadan yaşlı kadınları canlandırıyor ama Gelincik filminde 36 yaşında bikini ile kameraların karşısına geçebiliyor. Halbuki yaşıtları çoktandır kameraların önüne mazbut mayolarla bile çıkamıyor o sırada.
Aslında Fato başından beri sinemayı kendine değil kendini sinemaya göre ayarlamış. Rol neyi gerektiriyorsa itirazsız kabul ediyor. Kendini eleştirmekten hiç kaçınmıyor, sinemaya girdiği ilk dönemlerinde rol aldığı filmlerini ve oyunculuğunu bizzat eleştiriyor. Figüranlıktan geldiğini inkar etmiyor. İlk başrol parasını alınca hemen harcamış, evdekilere hediyeler, kendine bir elbiselik kumaş ve ilk defa o gün yediğini itiraf ettiği muz. Halkın içinden geldiğini unutmuyor kendini kaf dağında görmüyor.
Özü sözü bir, göründüğü gibi yaşayan bir insan. Bu yüzden politikaya girdiği ve belediye başkanı olup 1989’dan 1994 kadar yönettiği Şişli Belediyesi’ndeki görevi ve sonrasında hakkında tek bir şaibe yok. Politikaya girip temiz çıkmak herkesin harcı değil. Kendisiyle kıyaslanacak aktrist –politikacı bir Glenda Jackson var sanırım .
Ölümü kendisini benim gibi sevenleri ne kadar üzdü ise diğer yandan ölümünden sonra söylenenler de mutlu etti. Biz halk olarak ölünün arkasından konuşuruz. Her ne kadar ölünün arkasından konuşulmaz diye bir sözümüz olsa da önce bu sözü söyler sonrada uzun bir amaaa çeker ve başlarız anlatmaya.
Fatma Girik’in arkasından söylenen sözlere bakıyorum sosyal medyada özellikle hepsi de övünç ve kıvanç getirici sözler. Bir sanatçının ardından iyilikle sanatıyla bahsetmek çok büyük bir onur o sanatçı için. Bana gelince bundan sonra Fatma Girik’i canlandırmayı hep istediği Zübeyde Hanım olarak hatırlayacağım. En çok oynamak istediği rolün Ata’mızın annesi Zübeyde Hanım olduğunu defalarca belirtmişti çünkü.
Ve son olarak TV kanallarına bir sözüm var. Yıllarca aralarında Fato’nun da oynadığı eski Yeşilçam filmlerinden para kazandınız. Çok mu zordu filmlerinden birini en izlenen saatte yayına koyup kendisini anmak?
Sinematik Yeşilçam için Hazırlayan : Suzan Dilek Yılmaz – Ocak 2022