Erşan Kuneri Sezon 01 Bölüm 02 – DİKKAT SPOİLER İÇERİR!!
2. bölüme kaldığımız yerden başlıyoruz. Bu sefer karşımıza eskisi gibi çapkın ve fırlama bir Erşan Kuneri çıkıyor. Mami’nin Kuru Murad filminin basındaki durumunu paylaşmak için yaptığı ziyareti sırasında istemeden Seyyal Par ile ilişkisi ortaya çıkan Kuneri işi bozuntuya vermiyor. Bu sahne de Yeşilçam’a hoş bir göndermeye sahip: “bazı filmler montajda toplar”.
Burada gördüğümüz Erşan Kuneri’nin evi de Arif v 216 filminde gördüğümüz yazıhanesi gibi çetrefilli. Piyano’ya basıldığında yatak odasına açılan gizli döner bir kapı açılıyor ve burada Seyyal Par karşımıza çıkıyor.
İzlerken 60’ların euro spy numarasını filmde görmek hoşuma gitse de Seyyal Par‘ın bulunduğu ve seks ile ilgili alet edevatın durduğu kısım 80’ler yıllar için biraz fazla avangart geldi. Orada Gri’nin 50 Tonu filmine bir gönderme var diye de düşündüm. Sonrasında sabun reklamının altı çiziliyor ve Kuru Murad hatırlatılıp yeni bölüme geçiliyor.
Yeni bölümde ise direkt 80’li yılların Teen Slasher filmlerine gönderme ile başlanıyor. Ekrana gelen afişten anladığımız kadarıyla o sırada sinemada 13. Gün (Friday the 13th) oynuyor. Burada bir kaç bilgi vermemiz gerekli 13.Gün olarak ismi geçen film ülkemizde 13. Cuma olarak da oynadı ve orijinal ismi Friday the 13th. Jason Voorhees filmdeki seri katil. Film ülkemizde ilk kez Eylül 1982 tarihinde gösteriliyor. Vizyona girdiği dönemdeki afiş dizide paylaşılandan biraz farklı. 13. Gün filmine sinema gittiklerine göre dizide tarihin en erken 1982 olması gerekiyor.
Birbirini yakından tanımak isteyen! Kuneri film kadrosundan bazı isimlerin sinema fuayesinde karşılaştığını görüyorum. İbrahim Tumtum‘un entelektüel açılımları Erşan Kuneri’nin de ilgisini çekiyor. Tabi o yıllarda sinemaya gidip korku filmi izleme geleneğinin bu bölümde işlenmesi yanı sıra pek çok Yeşilçam yönetmeni gibi Erşan Kuneri’nin de sinemada filmi izlerken yapacağı yeni filmin ana hatlarını belirlemesi detayını beğendim. Ancak bu detay dışında arada yapılan espriler beni pek açmadı.
Alev Alev: Nereden böyle?
İbrahim Tumtum: Cumadan
Seyyal Par: 13. Cuma’dan ayol
Sonrasında Alev Alev‘in büyüsü sırasında kadroyu maddi ve manevi daha yakından tanıma fırsatı buluyoruz. Turşu burada bir ölçü birimi olarak kullanılmış
Büyü yaptığı ortaya çıkan Alev Alev’e bir ders vermek için hazırlanan kadro ile evde ruh çağırma seansına geçiyoruz. Özellikle Erşan Kuneri’nin evindeki sahnelerde bir sit com havası hakim. Ayrıca Cem Yılmaz’ın tekinsiz tavırları da burada komik. Açıkcası bu sahneler benim çok fazla ilgimi çekmedi diyalogların korku filmine ön hazırlık yaptıığını düşündüğümden biraz acele yazılmış bir bölüm gibi geldi.
Sonrasında Ebenin avı filmine geçiyoruz…
Ebenin Avı (1982)
Yönetmen: Erşan Kuneri
Senaryo: Erşan Kuneri
Kuneri Film 1981
Oyuncular:
Erşan Kuneri, Seyyal Par
Muammer Rado, Feride Orhun
Alev Alev,
Altın Oran,
Ayhun Uşuk,
İbrahim Tumtum
Öncelikle kelime oyunu yapılmış olmasına rağmen ben filmin ismini komik buldum. Ebenin Avı fikir olarak, dönemi hatırlamak için belki de doğru seçimlerden birisi. Aklıma direkt Aşka Susayanlar filmi geldi. Öte yandan 80’li yılları ve Yeşilçam’ı düşündüğümüzde o dönem neredeyse sinemamızın hiç el atmadığı da bir tür. O yüzden eğer Erşan Kuneri bir dönem dizisi ise gerçekten de bu film seçimi olmamış.
Tamam Teen Slasher, 13. cuma filmi cidden sinemada ve sonrasında videoda epey kişinin izlediği bir film, filmdeki Jason göndermeleri de cuk oturmuş ancak o dönem böyle bir film yapılmış olsa idi Kuneri Film ya iflas ederdi ya da hiç bir zaman başarıya ulaşamamış ama 90ların sonuna doğru dünyaca ünlü Kült bir yapım şirketi olurdu, Ebenin Avı‘da Amerika ve Kuzey Avrupa’da basılmış bir fenomene dönüşürdü…
80’li yıllarda böyle bir filmin Türkiye’de çekildiğini düşünsenize. Dekorlar çok iyi, konu o dönemin Slasherları ile paralel ve de film içerisinde karakterlere derinlik veriliyor. Remake olsa da o dönem yapılmış bir Jason uyarlamasının hayali bile çok hoş. Ama burada mantığımıza oturmayan durum Erşan Kuneri’nin 70’lerde düşük kaliteli filmler yapan birisi olması ve 80’ler bir anda denenmemişi çekebilen ve de Yeşilçam‘a göre çok iyi koşullarda film çekebiliyor oluşu. Dizide Kuneri’nin bu derece sinemaya ve janrlara nasıl hakim olduğunu göremiyoruz…
Bu bölümdeki esprileri çok beğenmesem de Cem Yılmaz’ın kendi yarattığı evren içerisinde Ah Keşke demesini takdir ettim. Özellikle Ebenin Avı‘nın sonu çok kötü ve klişe bitiyor olmasına rağmen çok hoş bir düşünce ile hazırlanmış bu bölüm. Yani fikir çok iyi, dekorlar ve prodüksiyon harika ama hiç beğenmediğim bir senaryo var. Espriler ise bel altına indikçe kötüleşiyor.
Bir de özellikle Z kuşağı için çok komik olacağını düşündüğüm ama benim oldukça klişe bulduğum bir Kokoreç sahnesi ve de orak göründüğü anda geliyorum diyen çekiş ve de orak çekiç’in birleştiği sahnelerini başarısız buldum. Evet 80’lerde Sovyetler vardı ama 12 Eylül sonrası sırf o sahneden dolayı bu film sansür kuruluna gider ve yasaklanırdı. Evet bir komedi dizisinde ama bu çok ince detay bence olmamış dedirtiyor…
Diğer bir yandan Ebenin Avı ile Scream filmine de bir kaç gönderme var. O kadar derine inersek Cem Yılmaz‘ın da bizim gibi bir 80’ler 90’lar korku gerilim film severi olduğunu düşünürsek bu etkileşimler gayet doğal. Stand Up‘larında sık sık vurguladığı Önce Şişman ve Gözlüklüler Ölür esprisini de hayata geçirmiş oldu. Taner ile Şener zorlaması, kulağa giren çivi, ikizler Taner / Şener, top oynayan kız, terk edilmiş ev, teyp ve ses kaydı gibi korku film klişelerini yağdırmış Cem Yılmaz ama işte senaryoda araya giren erotik ve bel altı her espri bir şeyleri mahvetmiş. Bunların bu şekilde ard arda stand up’ını yapsa salon gülmekten kırılırdı.
Filmin afişi bence çok başarılı, afişi tasarlayanı kutlamak isterim. Beklentiyi gerçekten çok yükselten bir sanat işi Ebenin Avı. Afişin ahlaksız olduğu konusuna da katılmıyorum bu bana çok acaip bir ahlak bekçiliği gibi geldi. Evet kelime oyunu var ve ergenler bunu değişik kullanabilir ama öte yandan yaratıcı ve de biraz da provokatif. Bu yönünü sevdim.
Bu bölüm, sadece 80’lere değil 2000’li yıllardaki korku film furyasına, şiddet pornosuna dönüşen yaşantımıza, slasher filmlere göndermeler ile beklenmedik sonuyla (aslında beklediğimiz) bölüm sonlanıyor… Bence son yazısında yerdeki detay çok iyi bir detay, oldukça 2000’ler ama iyi…
- Dekor ve Prodüksiyon: 8/10
- Senaryo: 2/10
- Fikir: 5/10
- Bölüm puanım 5 /10
Bir Önceki yazı