The Fall of the House of Usher

Gece Sıkılan Adam, izledikleri arasında birkaç cümleden fazlasını yazmayı zorlayanları, bizimle paylaşıyor. İlk olarak korkuseverlerin modern edebiyattaki atası Edgar Allan Poe’nun hikayelerinin modern uyarlamalarından oluşan Netflix mini dizisi The Fall of the House of Usher, sizlerle.

Gece Sıkılan Adam'dan kafa dağıtımına katkıda bulunacak önerileriyle sizlerle. İlk yorum ve tavsiye: The Fall of the House of Usher

The Fall of the House of Usher bitti. Ecnebinin ifadesiyle; “Mike you son of a bitch, you did it again…”

Takdir edilecek çok şey var. Öncelikle Poe’nun edebiyatına hak ettiği kalitede modern bir bakışı bu kadar zekice sunmak, hiç kolay iş değil. Neredeyse 150 yıllık, edebiyatla içli dışlı herkesin bir şekilde sonunu bildiği bu repertuarı yeniden izletmek, gerçekten deli cesareti gerektiriyor. Seyrettiğim her bölümde “Bu hikayecilik ise ben ne yapıyorum?” diye düşündüm, resmen dizinin güzelliğinin altında ezildim.

İyi bir seçki olması bir yana, final bölümlerinde ilerledikçe aslında çok güçlü bir kapitalizm eleştirisi tecrübe ettiğime iyice ikna oldum. Beyaz yakalı Netflix tüketicisine tadımlık eleştiriler sunmanın ötesinde, gerçekten insanın sermaye ile kurduğu ilişkiyi sorgulatan, bunu esas meselesi edinen bir iş olmuş. Hele ki Poe gibi yokluklar içinde, sokak ortasında ölüp kalmış bir yazarın eserleriyle bunu yapmayı, belki tam da Poe’nun hoşuna gideceği şekilde “şiirsel” olarak tanımlayabilirim.

“Antikapitalizm bu değil”

Tabii bir şeyi karıştırmamak gerek; dizinin zengin yaşamlarla derdi büyük ama duruşu antikapitalist değil. Muhtemelen tüm sertliğine rağmen Netflix üzerinde yer edinmesini de buna borçlu. Öforik bir “Zenginleri öldüreceğiz” fısıltısıyla da izlenebilir, daha derin mesajlar eşliğinde de. Konu edilen çoğu şeyle bağ kurmak için dolar milyarderi olmaya gerek yok. 500 TL için çirkinleşen insan da tanıdım ben. (Bu yazı yazıldığı zaman 500 TL=17 USD)

Zaten tüm mesele, işin sonunda birkaç önemli seçimde aldığımız kararlarla ilişkili değil miydi? Şans ve fırsat yan yana gelince kaçımız Usherların yolunu seçer, kaçımız nazikçe reddeder? Beni buradan tavladı dizi, yoksa güzel kurgulu iş bulunur internette, o kısım her zaman o kadar da zor değil.

Bu arada Mark Hamill’in dizideki rolüne hayat verirken büyük keyif aldığına eminim. Arthur Pym, bir avukat komşuma hem tip hem de mizaç olarak çok benziyor. Kendisine karşı artık daha da mesafeli olacağım sanırım.

Yalvarıyorum kaliteli süsüne bürünmüş saçma sapan şeylerle vakit geçirmeyin, oturun bunu izleyin. Zaten diyetimiz kötü, hep yanlış şeylerle besleniyoruz, bir yerlerden toparlamak lazım.

İzlemek için: Usher Evi’nin Çöküşü | Netflix Resmi Sitesi

Gece Sıkılan Adam

GECE SIKILAN ADAM

İşten eve geldin, canın mı sıkılıyor, izleyecek bir şeyler ararken daha da mı sıkılıyor. Sıkı can iyidir ama sıkı filmler, diziler de iyidir. Gece Sıkılan Adam, kafa dağıtımına katkıda bulunacak önerileriyle sizlerle.

Yazarın diğer yazıları için üstteki resme tıklayınız. “Gece Sıkılan Adam, başka neler yapıyormuş” derseniz bu da Instagram hesabı: Gece Sıkılan Adam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir