Anadolu Westernleri: İrfan Atasoy – İblis

sinematik_iblis_irfan_atasoy00

İBLİS
İrfan Atasoy

Yılmaz Duru‘nun 1972 yılında çektiği İblis, Anadolu Westernlerinin temel ilham kaynağı olan Western temalarının vazgeçilmezi kanunsuzluk ve intikam ikilisinin kara bir hikaye çerçevesinde geliştiği bir örnektir.

İblis, hikayesi açısından Yeşilçam’da üç kez beyaz perdeye uyarlanmış bir çalışmadır. Cüneyt Arkın‘ın Oğul(1974) ve Tarık Akan‘ın Çocuklar Çiçektir (1983) filmleri ile karşılaştırıldığında yazı dizimize konu olacak tüm motifleri barındıran tek çalışmadır.

sinematik_irfan_atasoy_iblis1 sinematik_irfan_atasoy_iblis6

Kavurucu bir Güneydoğu sabahında köy meydanında ki bir cesedin etrafında toplanan Jandarma takımı ve (her daim süregeldiği gibi) ağzını bıçak açmayan köylülerin oluşturduğu bir kalabalıkla açılır. İlk bakışta sınır bölgesinde ki kaçakçılık konusuna değineceği düşünülen bu açılışın, ilerleyen dakikalarda dönemine göre oldukça aykırı bir kurguyla ilerleyeceğini tahmin etmek gerçekten güç.

Ağabeyi, köyün ağası Zühtü (Bilal İnci) tarafından vurularak cesedi meydana bırakılan Senem‘e (Hamiyet Yankı) tek can yoldaşı olan kişi Ateş Ali‘dir (İrfan Atasoy) Failin tespit edilmesi için Jandarmaya ihbarda bulunur ve Zühtü Ağa’nın mahkum olmasını sağlar. Anadolu usulü bir duygusallık ile ilerleyen mutlu bir dönem ağanın hapisten dönüşüyle yerini sonu bilinmeyen sıkıntı dolu bir bekleyişe bırakır.

sinematik_irfan_atasoy_iblis7 sinematik_irfan_atasoy_iblis19

 

Ateş Ali’den intikamını almak ve saplantılı bir aşkla bağlandığı karısı Senem’i elde etmek için zalimliğine yakışır bir plan kurmaya çalışan ağanın beklediği fırsat yine bir başka kavurucu güneydoğu sabahında karşısına çıkar. Çorak tepelerde kudurmuş bir köpek gezmektedir ve bu köpeği canlı olarak getiren ağadan “5000 kayme” mükafat alacaktır.

Canlı olarak yakalanan kuduz köpek masum bir ailenin çöküşünün başlangıcıdır.

Duygusal bir ilk çeyreğin ardından İrfan Atasoy’un abartılı performansıyla birleşen çaresizlik olgusuyla Anadolu usulü bir tazı – tavşan kovalamacasına kayan hikaye işkenceden intikama ve türün vazgeçilmezi hüzüne pek çok temayı sırasıyla uygulamaktadır. Ayrıca Yeşilçam’da sık rastlanmayan filme özel müzik çalışmasının da yer alması İblis’i kendi kulvarında özenle gerçekleştirilmiş bir çalışma yapmaktadır.

sinematik_irfan_atasoy_iblis16 sinematik_irfan_atasoy_iblis18

 

Erol Taş her zaman için en kötü ve en tepedeki kötü adam performansının vazgeçilmez oyuncusu iken Bilal İnci ve ekibinin bir çete yapılanması içerisinde sürdürdükleri performans mistik Anadolu görüntüleri eşliğinde hikayeyi kendi türünün özel yapımlarından birisi haline getirmektedir. İnci’nin çetesinin kilit rolünü üstlenen geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz Türkiye’nin ilk pankreas güreşçisi Yavuz Selekman‘ı da saygıyla anıyoruz.

Bir sepet elma ile verilen erotizm, kuduz köpekler, kireç kuyusuna adam atma, ilkel bir mızrakla adam öldürme gibi benzerlerine Anadolu Westernlerinde rastlanabilecek kanunsuzluktan kaynaklanan her türlü özgürlük; coğrafi özellikler, sansür kurulu ve Türk adetlerinin vazgeçilmezi birbirini kontrol etme ve mesaj verme kaygısıyla bilindik bir finalle noktalanır.

Yazan: Gökay GELGEC – Yojimbooo

IBLIS Resim Galerisi:
(Resimleri Orjinal boyutlarında görmek için üzerlerine tıklayınız)

IBLIS Film Müzigi

2 thoughts on “Anadolu Westernleri: İrfan Atasoy – İblis

  1. Film müziğini güzel çalmış yanlız eline sağlık Gökay, alakalıları dışında pek bilinmeyen bir film ki ben de senin sayende tanışmıştım

    Utku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir