70’ler fantastik sineması, genel anlamda çizgi roman konseptinden ve Amerikan fantastik dizilerinden pek çok şey ödünç almıştır. Fakat dönemin fantastik Türk sinemasının, en az bu iki yönelim kadar bağlandığı bir nokta daha vardır ki o da, ahlak muhakemesi ve kıssa-hisse çizgisinin tam da üzerine “kaçakçılık” gibi bir yapıyı kondurmasıdır.
Maskeli Şeytan, bu bağlamda aşina olduğumuz pek çok bileşen barındırıyor içerisinde. Her ne kadar tipik bir Yılmaz Atadeniz filmi olsa da, Yedi Kocalı Hürmüz, Kovboy Ali, Tarzan İstanbul’da, Zorro’nun İntikamı ya da Tatlı Melek ile aynı kutuda paketlenmemiştir. Yine de içerisinde barındırdığı karakterler söz konusu olduğunda yer yer nev-i şahsına münhasır bir çizgi de ortaya koymayı başarmıştır. Ağza daha kolay yakışacak bir tabir kullanırsak eğer, Maskeli Şeytan, Atadeniz’in adı telaffuz edildiğinde, ilk etapta aklınıza gelen her şeye yer veriyor.
Yine aynı dönemde, birbiri ile alakası olmayan, farklı çizgi roman kahramanlarını aynı filmde buluşturmak da bir furya halini almıştır. Maskeli Şeytan’ın sürpriz konuğu ise, Sami Hazinses suretinde hayat bulan ve filmin espri lokomotifi görevini üstlenen Red Kit’dir. (Fatih Yürür)
Yazının devamını Öteki Sinema’da okumak için TIKLAYINIZ
Bana bu film hep Kızılmaske’yi hatırlatmıştır. İrfan Atasoy, Kızılmaske adlı filmindeki Fantom kıyafetinden daha çok Fantom’a bu filmde benzemektedir.