2000’ler yerli saykodelik rock sahnesinin güzide topluluğu Dinar Bandosu, beş yıllık sessizliğini 22 Mart gecesi KargART sahnesinde seçkin bir kalabalığın önünde cereyan eden sürpriz bir konserle bozdu.
2003 yılında temelleri atılan, birbirinden güzel üç albüm yayınlanan, Yeşilçam filmlerinden ilham aldıkları şarkılara imza atan ve verdikleri yüzden fazla konserle binlerce dinleyiciye ulaşan Dinar Bandosu bir süredir faaliyetlerini durdurmuştu. Resmi bir dağılma ya da ara duyurusu yapmayan ekibin kurucu üyelerinden gitarist Ali Ece, geçtiğimiz yılın Kasım ayında ekibe yeniden dahil olarak toparlandıklarını çok yakında konser ve albüm çalışmalarına başlayacaklarını müjdelemişti. Büyük bir mutlulukla karşılanan bu haber sonrasında Dinar Bandosu’nun vereceği ilk konser merakla beklenir olmuştu.
Geri dönüş konseri benim için de büyük bir heyecan fırtınası anlamına geliyordu. 2007’de yayınlanan debut albüm; Saykodelikdeşik zamanlarında grubu keşfetmiş, gel zaman git zaman MySpace üzerinden grup üyeleriyle muhabbeti koyultmuştum. Ali Ece’nin – ”Akşam Gel De Rakı İçelim Paşam” şeklindeki nazik davetine icabet etmiş, 8 Mart 2008 tarihli Nayah konserinden önce ekiple ilk defa bir araya gelip yüz yüze tanışma şerefine nail olmuştum. BaBa ZuLa‘dan Murat Ertel‘in konuk sanatçı olarak katıldığı konserde düşsel melodilerle kutsanarak kendimden geçmiş, akabinde azılı bir Dinar Bandosu hayranına dönüşmüştüm. Son konserlerini verdikleri 2018 yılına kadar 10 yıllık süreçte grubu adeta bir gölge gibi takip etmiş, onlarca farklı mekanda harikulade konser anıları biriktirmiştim.
Yaşadığım coğrafyadaki kendi kişisel rock krallığımın tahtına oturan Dinar Bandosu benim için, felsefesiyle, muhalif duruşuyla, incelikli müzik anlayışıyla ve hayata aynı tertemiz pencereden bakan hayranlarıyla bir müzik grubundan daha büyük anlamlar ifade eden kolektif bir oluşuma, ”biz” duygusunun iliklere kadar hissedildiği bir aileye dönüşmüştü.
Geri dönüş konserini haber aldıktan sonra setlist ve line up hakkında özellikle tüyo almamış, salondaki seyircilerle aynı merak duygusuyla vukubulacak olayın benim için bir sürprize dönüşmesini istemiştim. Grup tarafından özel davet edilenlere, mekanın konser günü yaptığı duyuru da eklenince yağmur ve hafta içi faktörlerine rağmen hatrı sayılır bir seyirci kitlesi toplanmıştı. 15 yıl önce yan yana konser izleyen hayranlar birbirleriyle hasret giderirken, heyecanla ön sıralara konuşlanarak konserin başlamasını beklemekteydi.
Ve derken saatler 22’ye yaklaşırken Dinar Bandosu sahnedeydi. Gibson gitarıyla ve başından hiç çıkarmadığı bandanasıyla arz-ı endam eden Ali Ece sahnenin soluna geçerken, bas gitarıyla ve sempatik halleriyle, bizden biri Douglas Vegas sağ tarafa mevzilenmişti. İkisinin tam ortasına, arka tarafta büyük bir ciddiyetle davul setinin başında her daim hazır kıta bekleyen Yılma Karatuna yerleşmişti. Dinar Bandosu’nun ilk döneminde beraber çalan üçlü, uzun yıllardan sonra yeniden aynı sahnedeydi.
Sahnede gitar – davul – bas işlerinden sorumlu üçlünün önünde yeni bir yüz, ilk Dinar Bandosu konserinin heyecanını yaşamaktaydı. Grubun çiçeği burnunda solisti ve ikinci gitaristi Cihan Köseoğlu, 2017’de tek solo albümünü yayınlayan farklı müzikal disiplinlerden gelen deneyimli bir müzisyendi. Geçen yıl Ali Ece’nin de dahil olduğu Gezemedim Evreni isimli projeden sonra Dinar Bandosu’nun mikrofonu kendisine teslim edilmişti. Müzikal yetenekleriyle Dinar Bandosu’na önemli katkılar vermesi bekleniyor bu genç değerin.
1,5 saate yakın sahnede kalan Dinar Bandosu, her zamanki gibi yine performansıyla göz doldurdu. Dinleyiciler için en büyük sürpriz yepyeni şarkılara yer verilmesiydi. Kısa bir süre önce bir araya gelen dörtlü belli ki gecelerini gündüzlerine katarak çalışmış, kafa patlatmış ve birbirinden güzel şarkılar yaratmıştı. İlk kez görücüye çıkan inciler; Maça Kızı, Zaman Makinesi, Yağmurdan Önce, Güneşi Beklerken, Plutona Giden Motorcu, Oblivion, Last Festival ve Ether isimli şarkılardı. Ayrıca Gezemedim Evreni projesinden icra edilen Gezemedim Evreni şarkısı da beğeni topladı. Olumlu tepkiler alan yeni şarkıların gruba yeni hayranlar kazandırmak konusunda büyük potansiyellere sahip olduğunu söylemem gerek.
Grubun kariyerini kapsayan üç albümden icra edilen şarkılar da şöyleydi. En Güzel Kadın İstanbul, Aya Da Gidelim Osman, Terzi Fikri, Kır Düğünü ve Saykodelikzade Mahmutpaşa. Bu şarkılardan En Güzel Kadın İstanbul – İstanbul’s Hyenas ismiyle, Saykodelikzade Mahmutpaşa – Mahmutpaşa ismiyle İngilizce sözlerle icra edildi. Bu da oldukça ilginç ve farklı geldi bana. Grubun sahneden inmesine izin vermeyen izleyici için Aya Da Gidelim Osman’ı ikinci kez çaldı dörtlü.
Dinar Bandosu’nun klasik ses örgüsündeki önemli değişiklikler dikkat çekiciydi. İlk defa dörtlü formasyonla ve çift gitarla sahne alan grubun tahrip gücü yüksekti. Henüz ilk konser olmasına rağmen Cihan Köseoğlu’nun Ali Ece ve grupla uyumu başarılıydı. Öte yandan alışkın olduğum enstrüman renkliliğini bir kenara bırakmışlar, tumturaklı bir cümbüşten oturaklı ve olgun bir müzikal anlayışa geçmişlerdi. 2023 model Dinar Bandosu soundu saykodelikten ziyade progresif tınlıyor. Karşımızdaki ekip gücünü amatör bir ruhtan almıyor, ne yaptığının ve ne çaldığının farkında olan profesyonellerden oluşuyor. Eski formasyon ve soundla kıyaslamalara girişmeden grubu yeni haliyle benimseyip sevmek en güzeli. Yeni konserleri ve 4. stüdyo albümlerini heyecanla bekliyor, 20 yıldır büyük bir inatla müzik yapan Dinar Bandosu’nu, henüz keşfetmeyen Sinematik Yeşilçam okurlarına şiddetle tavsiye ediyorum.
Sinematik Yeşilçam için Hazırlayan : Sabahattin BİLGİÇ – Mart 2023