Maden ve kapanmayan yaralar… İsyan, Direniş, Grev
Sinemanın siyasetle ilişkisi sinemanın ortaya çıkışıyla başlar. Siyasal olan hayatın her yönüne içkin olduğundan sinemaya da içkindir. Siyasetin olmadığı bir alan yoktur.
Sinemanın siyasetle ilişkisi sinemanın ortaya çıkışıyla başlar. Siyasal olan hayatın her yönüne içkin olduğundan sinemaya da içkindir. Siyasetin olmadığı bir alan yoktur.
İktidar kim olursa olsun bazı kafalar değişmeden de birşeyin değişeceği yok. Cüneyt Arkın ile Tarık Akan’ın başrolünü paylaştığı 1978 yılı yapımı Maden filminde yer alan aşağıda paylaştığımız bölüm bu kadar zaman da hiç birşeyin değişmediğini gösteriyor…
Tecavüzcü Coşkun ve Nuri Alço ikilisinin filmlerde ki karakterlerini masum bırakacak tecavüz vakaları bir çeşit feodal orgy şeklinde yaşananlar…
Türkiye’de tiyatro ve sinema dallarında ödül veren tek organizasyon olan “Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri”nin bu yıl 19.su yine büyük ilgi gördü.
Pek çok aday olmasına rağmen Çetin İnanç ve Cüneyt Arkın imzalı Dünyayı Kurtaran Adam (DKA) filmi sadece Türkiye’nin en önemli kült filmi değil bence pek çok kişi için de Türk Sinemasının en fazla ismi yayılmış filmlerinden birisi.
Taxi Driver filmini sinemayla az çok ilgili her insan hayatında bir kez izlemiştir. Akademik olarak ta ders konusu olacak teknikleri içinde barındıran bu Scorsese eserinin içindeki Amerikan toplum eleştirisinin veriliş biçimi ve kafada bıraktığı ucu açık soru işaretleri filmi klasik haline getiren etkenlerden birisi. Önce Sevr korkusuyla içine kapanmış, komşuları başta olmak üzere en küçük…
Korkmayın korkmayın Elif Şafak’ın Ustam ve ben kitabıyla ilgili bir yazı olmayacak. Yandaki Adriana Lima fotoğrafı ise konuya ilgi çekmek içindi. Belki o şekilde yazıya ilgi artar diye… Ama Elif Şafak’ın kitap tanıtımında yazdığı bir cümle ile en azından hemfikirim o da: İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış… Gerçekten de Türkiye’nin kültür ve…
Yedinci sanat sinema, kendi dilini oluştururken bütün sanatlardan yararlanır. En çok da edebiyattan yararlanmıştır. Türkiye sinemasında da edebiyat uyarlaması filmlerin sayısı oldukça fazladır
Sınır Ötesi terimi ülkemizde askeri amaçlar ve siyasi söylemlerin bilindik öğelerinden birisi. Üstelik sadece 90’lı yıllarda literatüre giren bir olgu değil. 80’li yıllarda Asala, 60’lar ve 70’lerde Kıbrıs, 50’li yıllarda ise Kore Savaşı bu terimle özdeşleştirilebilecek atılımların olduğu uygulamalardı. Sinema konusunda ise bol bol Kıbrıs Harekatı, Şimal Yıldızı gibi örneklerde Kore Savaşına kadar el atmışlığımız…
6 Mayıs 2012 tarihli yazısında Agah Özgüç ‘Milliyet Sanat’ dergisindeki ‘portre’ köşesinde Hale Soygazi’yi anlattı