Kemal Sunal adının çağrışımı çoğumuz için aynıdır. Saf görünümlü ama sorgulayan, dürüst ama gerektiğinde uyanık, komik, ailecek izlenen filmlerin kahramanı… Filmleri defalarca izlenilmiş, replikleri ezberlenmiştir. Onun gibi kabadayı olmaya çalışılmış, onun gibi yürünmeye çalışılmıştır. Küfrederken de ona özenmişizdir, ağzı doldura doldura eşşoğlueşşek diyip, hastir diye tokat atmışızdır.
Kemal Sunal 1944 İstanbul doğumlu ama Malatyalıdır. 1970’lerde tozunu yuttuğu tiyatro sahnelerindeyken hayatı Tatlı Dillim filmi için aranılan oyunculardan birisi olarak seçilince değişir. Bu filmde köyün öğretmeni Filiz Akın’a aşık basketbol oyuncusu Tarık Akan’ın takım arkadaşlarından birisidir. Göründüğü 6-7 sahnede izleyiciler çok beğenir bu komik adamı. Sonra filmler arka arkaya gelir. Başlarda kalabalık kadrolu filmlerin oyuncularından birisi olarak görünürken, sonraları kendisi tek başına dolduracaktır beyaz perdeyi.
1990’ları hatırlayanlar Sunal efsanesinin yeniden canlanmasına tanık olmuşlardır. Özel kanallar yayına geçene kadar TRT ekranlarında ayda ancak bir–iki filmini izlemek mümkündü. Hababam Sınıfı gibi filmleri ise belki de videokaset kiralayan kulüplerin depolarında bile bulmak mümkün değildi.
Ancak o yıllarda açılan özel kanalların ihtiyacı olan izlenme oranlarına Sunal filmleri yardımcı olacaktı. O günlerde bir süredir film çekmeyen Kemal Sunal, bir zamanlar çekilmiş, belki de unutulmaya yüz tutmuş filmlerin yeniden ortaya çıkmasıyla, genç kuşaklar tarafından da tanınmaya başlanmıştı. Yine o günlerde fısıltı gazeteleri, Kemal Sunal’ın bir süre önce öldüğünü ve vasiyet olarak her akşam filminin yayınlanmasını istediğini yazar.
Gerçekte durum farklıydı: Kemal Sunal yaşıyordu, vasiyet bırakacağı bir durumu yoktu ancak bu durum filmlerinin her akşam bir kanalda yayınlanmasına engel değildi. Öyle ki Kemal Sunal’ın filmlerinin büyük bir çoğunluğunun gösterim hakkı özel bir kanal tarafından satın alınmıştı, diğer kanallar ise o filmlerin karşısına bir başka Kemal Sunal filmi koyarak yarışa katılmaya çalışıyorlardı.
Kemal Sunal – Belki de Politik Türk Sinemasının Ekran Yüzü
1972-1998 arasında çekilen Kemal Sunal filmleri, o dönemki birçok film gibi ait olduğu dönem hakkında bilgiler veren yapımlardı. Çalıştığı çeşitli yönetmen ve yapımcılara göre filmleri başka şekilde sınıflandırılabilir ancak bu yazımızda Sunal’ın politik göndermeli- toplumsal sorunlara dokunduğu filmlerini anlatmaya çalışacağız.
Yazı dizimiz boyunca aşağıdaki şu başlıklar altında Kemal Sunal filmlerindeki politik göndermeleri ele alacağız: (üzerine tıklayarak yazılara gidebilirsiniz)
- ŞABAN DÜZENE KARŞI
- ALINTERİ DÖKEN KEMAL SUNAL
- KUYRUKLU YILLARIN MİZAHI
- ORTADİREĞİN SESİ
- O BİR HALK KAHRAMANI
- KONUT EDİNDİREN ŞABAN
- ESASINDA UYANIK ADAM BİZİMKİSİ
- KANA KARŞI KAN ALAMAYAN ŞABAN
- SAHTE DİN ADAMLARINA KARŞI
- ALAMANYA ACI VATAN MI?
- ŞABAN ATASINA BAĞLI
- KEMAL SUNAL NEDEN ÇOK SEVİLİYORDU?
Not: Yazılar eklendikçe listeye linkler de eklenecektir!
Bu yazıyı farklı formatlarda kaleme almıştım. Bu sefer Sinematik Yeşilçam içerisinde biraz daha farklı formatta, biraz daha uzun olarak ele alacağız. İyi Okumalar!
One thought on “Kemal Sunal ve Filmlerindeki Politik Göndermeler – Giriş”