Kimilerine göre milli sinema, kimilerine göre beyaz sinema, bana göre de sinemamızın çok önemli isimlerinden senarist yönetmen Mesut Uçakan ; en son 2007 yılında yaptığı ve ben dahil tüm sinema çevrelerince vasatı geçemeyen Anka Kuşu filminden tam 14 yıl sonra, üzerinde büyük bir titizlikle çalıştığı son filmi Suveydâ uzun süren bir post prodüksiyon aşamasının ardından vizyona girdi.
Daha önce paylaşılan teaser ve fragmanlarından, üstadın iyi bir film yaptığı anlaşılıyordu ama son filmi “Anka Kuşu” ndaki hayal kırıklığı hala hafızamızdaydı. Zira sinemamıza Yalnız Değilsiniz, Kelebekler Sonsuza Uçar ve Reis Bey gibi sağlam filmleri kazandıran hocamızın gözümüzde kredisi tabi ki vardı. Bu duygularla filmi izlemeye gittim.
Film tüm kuşkuların aksine çok başarılı olmuş; çalışılan açı ve planlar, sahne geçişleri, sanat yönetmenliği, renkler ve oyunculuklarla dolu dolu sağlam bir film yapmış Uçakan hoca.
Cumhuriyetin ilk yıllarında gündeme gelen Türkçe ezan ve ibadet kavramının halkın üzerindeki etkisini Anadolu’nun bir köyünde yaşayan bir çocuğun gözünden çizdiği Türkiye profiliyle anlatılmaya çalışılıyor.
Mesut Uçakan bu filmiyle sinemasını tamamen başka bir evreye taşımış, bence festivallerde olmayı hak eden bir film, tamamen festival filmi estetiğiyle çekilmiş. Ancak bana göre filmin en büyük ve en önemli kusuru hikâyesi; hocamız her ne kadar kendi bakış açısını anlatmış olmak istese de 1991 yılında başka bir usta İsmail Güneş imzalı Çizme Türkçe ezan ve ibadet meselesini merkeze almıştı, yani bu prodüksiyon ve sinematografiyi daha güzel bir hikâye ile bizleri yukarıda bahsettiğim Yalnız Değilsiniz gibi heyecanlandıracak bir filme imza atabilirdi hocamız; ya da Kelebekler Sonsuza Uçar (İskilipli Atıf Hoca) filmindeki kullandığı üslupla günümüzle bir bağlantı kurarak farklı bir anlatım biçimiyle yapabilirdi bu filmi ve o zaman da tadından yenmezdi .
Filmde gördüğüm bir diğer eksiklik bana göre müzik. Bugün bile ara sıra açıp dinlediğim Kelebekler Sonsuza Uçar filminde ve diğer filmlerinde büyük önem verdiği hatta bana göre hatta bundan önceki son filmi Anka Kuşu’nun bile en beğendiğim yanı olan müzik bu filmde biraz vasattı. Muhtemelen yerel bir aşığın sazıyla söylediği bir türkü filmin üç yerinde kısa kısa giriyor, çok da güzel olmuş ama kuvvetli bir tema müziği de yaptırabilselermiş filmin çıtası bence birkaç kat daha yükselebilirmiş.
Filmdeki oyunculuklar da kusursuz, özellikle çevredeki kuran kurslarını gezerek buldukları gerçek hafızlar arasından seçtiği 11 yaşındaki Necip Fazıl Belge başarılı performansıyla göz dolduruyor.
Yine de barındırdığı kusurlarına rağmen Mesut Uçakan nezdinde tüm ekibi kutluyor, yollarının açık olmasını diliyorum. Hocayı da en kısa zamanda kuvvetli bir senaryo ile festivallerde ve uluslararası arenada görmeyi temenni ediyorum…
Sinematik Yeşilçam için Hazırlayan : Levent Demirci – Ekim 2021
