Kunt Tulgar – Kurtlar Geceyi Sever (1988)

Sinema, tek bir isim altında onlarca iş kolunu toplayan bir endüstridir. Bu endüstrinin can damarlarından biride tanıtım faktörüdür. Eğer ki bir avantür yada gerilim meraklısı iseniz kuşkusuz yukarıda ki gibi bir isme sahip olan film kendi bünyenizce artı bir puanla görülmesi gereken listenize otomatik olarak kaydedilecektir.
Kurtlar Geceyi Sever

Kunt Tulgar’ın tanıtım ve çok soslu salata hazırlamaktaki ustalığının örneklerinden birisi olan Kurtlar Geceyi Sever hayatının bir dönemi 80’li yıllara denk gelmiş pek çok insanın hafızasında kalmış bir Türk Seriyali. Seriyal modasının anavatanı olan Amerika’da trash ve sci-fi tarzında onlarca eserin üretilip çeyrek yüzyıllık bir zamanın ardından Türkiye’de de müthiş bir popülariteye ulaştığı yıllarda büyüyen Kunt Tulgar‘ın çocukluk döneminin vazgeçilmez sinema akımlarından birini Türkiye’ye uyarlayış stili ise gerçekten takdire şayan…

Hikaye, Yeşilçam’ın emeklilik günlerine hazırlanıp ortamı video kaset furyasına bıraktığı 1980’li yılların son dönemlerinde yapımcı firmanın bir adet Arabesk Film isteğiyle başlar. Fantastik yılların jet hızında ilerleyen üretimi esnasında stüdyo ve kamera arkasında eşsiz bir tecrübe edinmiş olan Tulgar, Yeşilçam Yasalarından biri olan tek filmlik bütçeyle iki adet üretme sistemiyle Arabesk film yanında çorbanın tuzu, salatanın limonu olması amacıyla bir adette Polisiye hazırlar.

Bu noktaya kadar herşey normaldir. Gelen günlerin anormal getirisi ise Arabesk filmin tahmin edildiği üzere 50.000 civarında bir satışı garantileyip bütçeyi kurtarırken yanında çeşni olarak sunulan Polisiye’nin ana filmle aynı başarıyı elde etmesi ve onu üçe katlayacak bir serinin ilk halkasını oluşturmasıdır. 80’lerde avantürsüzlükten yakınıp Amerikan kültürüne adapte olmak yolunda ilerleyen apolitik bünyelere hem Türk usulü bir macera hemde Amerikan usulü bir polisiye sunulmuştur.

Bir seriyal mantığıyla ilerleyen film, 5 dakika konuşma – 5 dakika kavga şeklinde bir kendine özgü bir trafiği yakalamış ve özellikle mekan seçimlerinde ki zenginlik gelecek bölümlere de taban sağlamıştır. Üsküdar Salacak’tan, Haydarpaşa Tren İstasyonu’na; Kalamış Sahilinden Kartal Devlet Hastanesine kadar akla gelebilecek her yerde Aytekin Akkaya ve Tolga Savacı ikilisinin figüran adedinde ki yetersizlik sebebiyle kimi zaman zorro maskeli, kimi zaman kafası naylon çoraplı kötü adamlarla mücadelesin şahit oluruz.

Tolga Savacı mı ? diyenler için, sinema kariyeri boyunca ilk (ve de son kez) sert ve gözünü budaktan sakınmayan polis rolünü üstlenen oyuncumuzun Kunt Tulgar’ın fantastik sinema anlayışıyla nasıl bir mutasyon geçirdiğini tahmin etmek zor değil. Top Gun montu, ray-ban gözlükleri ve Dirty Harry usulü toplu tabacasıyla cinayet masasında görevine devam eden Amerikanvari polisimizin kimi zaman Yıkılmayan Adam‘ı bile hayrete düşürecek kadar buralı söylemlere girişine ise şaşmamak elde değil. Burada bir dip parantez açarak Kunt Tulgar’ın 1990’lı yılların başında aynı ters köşe operasyonunu Türkiye’nin megastarı Tarkan içinde planlamış ve onunla Elvis Presley usulü şarkıcı ve oyuncu furyası ekolüne uyan bir film serisi yapmayıda arzu etmiş ancak hayata geçirememiş olduğunu belirtelim.

İstanbulda rutin bir kontrol esnasında kimliği belirsiz bir kişi tarafından öldürülen üç polisin olayının araştırılması için kolları sıvayan Komiser (Tolga Savacı) ve yardımcısı (Aytekin Akkaya) araştırmalarını derinleştirdikçe olayın uyuşturucu mafyasıyla bağlantılarını ortaya çıkartırlar. Ancak ulaştıkları her bir patron çetenin diğer üyeleri tarafından öldürülmektedir bu yüzden konu bir seri şeklinde toplam üç bölüm ve 240 dakikalık bir metraja yayılır.

Açıkçası hikayemiz ve seri haline dönüşümü aynı yıllarda dünyayı temelinde aynı basit bir formüle dayanarak harika bir tempo ve görsellik yardımıyla kasıp kavuracak Lethal Weapon (Cehennem Silahı) serisininde gelişimine benzer.

Bununla beraber Kurtlar Geceyi Sever serisini özel kılan yönü yönetmenin sinema hafızasının bir resmi geçidi oluşudur. Tulgar’ın yönetiminde Tolga Savacı ve Aytekin Akkaya ikilisi dönüşümlü olarak Sean Connery, Clint Eastwood ve Alain Delon üçlüsünün marka filmlerinden esintiler taşır. Öte yandan yönetmen kulvarında Brian De Palma ve müzik alanında Ennio Morricone bu kolaja hizmette bulunur.

İlk filmdeki ev baskını herhangi bir James Bond izleyicisi için Goldfinger detayı içerirken serinin son filmi Alain Delon’un unutulmaz karakteri Tony Arzenta’ya saygı duruşu seviyesinde final ile noktalanır.

Serinin her bir bölümünün baş kötü adamı sıralamasında ikinci bölümü güvenle devralan Kazım Kartal ile Tolga Savacının Memduh Ün ile Cüneyt Arkın’ın efsane Yıkılmayan Adam karşılaşmasının birebir diyaloglarının kullanımıda yönetmenin sinema hafızasının sadece yabancı filmler için Yeşilçam klasikleri içinde gayet canlı bir şekilde çalıştığının örneğidir.

Sonuç ularak Kurtlar Geceyi Sever, kamera önünde ve arkasında sinemaya hayatını adamış bir insanın yarattığı Fantastik Sinema Salatasıdır. Işıklarla uyu sevgili Kunt Tulgar.

Kurtlar Geceyi Severden Video Destekli Esintiler:

Peki bunca esinlenme ve hatta birebir alıntılanmış diyaloglar içeren bu seride kendine has güzelliklerde mevcut mudur ? Cevabını Kurtlar Geceyi Sever – II’de kendini farklı objelerin kılığına girerek göstermekten kaçınmayan Şemsiye ve yağmur ikilisi ile veriyoruz. İlk filmde taksi şoförü rolünde karşımıza çıkıp Hikmet Taşdemir’in kalleş kurşunlarına hedef olan Kunt Tulgar‘da ikinci bölümde fabrikanın zorro maskeli fedailerinden biri olarak yeniden dirilmeyi ve tekrar ölmeyi ihmal etmiyor.

Kurtlar Geceyi Sever’in ikinci bölümünün fantastik bir sinema salatası olarak tuzunu limonunu dengeleyen detayları takip eden şekildedir;

  • Üzerinde Lütfen Kapatınız yazılı her kapı kurşun geçirmez midir?
  • Yolda yürürken kafanıza saksı düşebilir ama yerde yatarken üzerinize asansör düşerse ne yaparsınız?
  • Merhabalaşırken alkış tutmak nasıl bir davranıştır?
  • Size uzatılan her eli sıkıp sıkmamak konusunda iki kez düşünmeli misiniz?
  • İlkokulda temsiller veya teneffüs saatlerinde sıklıkla kullanılan zorro veya yılbaşı maskelerini her ihtimale karşı evde bulundurmak gerekli midir?

Kurtlar Geceyi Sever’in son bölümünden derlediğimiz videoyla tüm Fantastik Türk Sineması sevenleri soframıza davet ediyoruz.

“Hayvan görmüş gibi korkmak” deyimi üzerine şekillenen eşsiz kurgunun okyanusun diğer ucunda ikamet eden bir diğer “remake uzmanı” Brian De Palma’nın klasiği UNTOUCHABLES‘e şapka çıkardığı sahneler elbette ki dikkatlerden kaçmamaktadır.

Editörün Notu: Bu yazımız 2008 tarihinde Sinematik Blogsppot adresimizde yayınlanmıştı. Gökay Gelgeç yeniden yazıyı 2022’de düzenledi ve yazıyı bu yeni haliyle yayınlıyoruz. Ancak hazırlanan videolar o dönem yayın yaptığımız blogspot adresini içeriyor. Yazı için kullandığımız ana görsel ise 2008 yılındaki yazı dizimiz olan Kunt Tulgar Sineması için tasarlanmıştı. O yazı dizisini farklı ve daha derli toplu bir halde yeniden yayınlıyoruz…

Görsel Galeri:

Kunt Tulgar – Kurtlar Geceyi Sever (1988)Sinematik Yeşilçam için Hazırlayan : Gökay Gelgeç – Mart 2022

One thought on “Kunt Tulgar – Kurtlar Geceyi Sever (1988)

  1. Kunt tulgar yeşilçama bir çok dalda emek vermiş değerli bir abimizdi vefatı medyada fazla yer almadı cenazesine de az kişi katıldı üzücü gerçekten kendisinin kurtlar geceyi sever dışında epey ilginç filmleri var,gizli kuvvet,ejderin intikamı,can borcu adlı filmleri de keşfedilmeyi bekliyor allah rahmet eylesin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir